gittigidiyor

Diyanet Meali - 5-el-MÂIDE

sansar

Aktif Üye
Katılım
14 May 2011
Mesajlar
954
Tepkime puanı
5
Puanları
0
Konum
Almanya
Diyanet Meali - 5-el-MÂIDE
Üçüncü âyetin dýþýnda sûrenin bütünü Medine'de, hicrî altýncý yýlda nâzil olmuþtur.120 (yüzyirmi) âyettir. Buhârî ve Müslim'de, Hz. Ömer'den rivayet edildiðine göre "Bugün size dininizi ikmal ettim..." ifadesinin yer aldýðý âyet Mekke'de, vedâ haccýnda, cuma günü, Arafe akþamý nâzil olmuþtur. "Mâide" sofra demektir. 112 ve 114. âyetlerde, Hz. Ýsa zamanýnda, gökten indirilmesi istenen bir sofradan bahsedildiði için sûreye bu isim verilmiþtir. Bundan önceki sûrede dinî zümreler içinden münafýklar aðýrlýkla söz konusu edilmiþti. Bu sûrede ise yine münafýklardan bahsedilmekle beraber aðýrlýk ehl-i kitapta ve özellikle hristiyanlardadýr. Bunun dýþýnda sûrede hac farizasý, abdest, gusül, teyemmüm ile ilgili bazý bilgiler, içki ve kumar yasaðý, ahitlere ve söze baðlýlýk, içtimaî ve ahlâkî münasebetler, haram ve helâl yiyecekler gibi bilgi ve hükümlere temas edilmiþtir.
Rahmân ve Rahîm (olan) Allah'ýn adýyla.
1. Ey iman edenler! Akitleri(n gereðini) yerine getiriniz. Ýhramlý iken avlanmayý helal saymamak üzere (aþaðýda) size okunacaklar dýþýnda kalan hayvanlar, sizin için helâl kýlýndý. Allah dilediðine hükmeder.
2. Ey iman edenler! Allah'ýn (koyduðu, dinî) iþaretlerine, haram aya, (Allah'a hediye edilmiþ) kurbana, (ondaki) gerdanlýklara, Rablerinin lütuf ve rýzasýný arayarak Beyt-i Haram'a yönelmiþ kimselere (tecavüz ve) saygýsýzlýk etmeyin. Ýhramdan çýkýnca avlanabilirsiniz. Mescid-i Haram'a girmenizi önledikleri için bir topluma karþý beslediðiniz kin sizi tecavüze sevketmesin! Ýyilik ve (Allah'ýn yasaklarýndan) sakýnma üzerinde yardýmlaþýn, günah ve düþmanlýk üzerine yardýmlaþmayýn. Allah'tan korkun; çünkü Allah'ýn cezasý çetindir.
3. Leþ, kan, domuz eti, Allah'tan baþkasý adýna boðazlanan, boðulmuþ, (taþ, aðaç vb. ile) vurulup öldürülmüþ, yukarýdan yuvarlanýp ölmüþ, boynuzlanýp ölmüþ (hayvanlar ile) canavarlarýn yediði hayvanlar -ölmeden yetiþip kestikleriniz müstesna- dikili taþlar (putlar) üzerine boðazlanmýþ hayvanlar ve fal oklarýyle kýsmet aramanýz size haram kýlýndý. Bunlar yoldan çýkmaktýr. Bugün kâfirler, sizin dininizden (onu yok etmekten) ümit kesmiþlerdir. Artýk onlardan korkmayýn, benden korkun. Bugün size dininizi ikmal ettim, üzerinize nimetimi tamamladým ve sizin için din olarak Ýslâm'ý beðendim. Kim, gönülden günaha yönelmiþ olmamak üzere açlýk halinde dara düþerse (haram etlerden yiyebilir). Çünkü Allah çok baðýþlayýcý ve esirgeyicidir.
4. Kendileri için nelerin helâl kýlýndýðýný sana soruyorlar; de ki: Bütün iyi ve temiz þeyler size helâl kýlýnmýþtýr. Allah'ýn size öðrettiðinden öðretip avcý hale getirdiðiniz hayvanlarýn sizin için yakaladýklarýndan da yeyin ve üzerine Allah'ýn adýný anýn (besmele çekin). Allah'tan korkun. Allah'ýn hesabý pek çabuktur.
5. Bugün size temiz ve iyi þeyler helâl kýlýnmýþtýr. Kendilerine kitap verilenlerin (yahudi, hýristiyan vb. nin) yiyeceði size helâldir, sizin yiyeceðiniz de onlara helâldir. Mümin kadýnlardan iffetli olanlar ile daha önce kendilerine kitap verilenlerden iffetli kadýnlar da, mehirlerini vermeniz þartýyla, namuslu olmak, zina etmemek ve gizli dost tutmamak üzere size helâldir. Kim (Ýslâmî hükümlere) inanmayý kabul etmezse onun ameli boþa gitmiþtir. O, ahirette de ziyana uðrayanlardandýr.
6. Ey iman edenler! Namaz kýlmaya kalktýðýnýz zaman yüzlerinizi, dirseklerinize kadar ellerinizi, baþlarýnýzý meshedip, topuklara kadar ayaklarýnýzý yýkayýn. Eðer cünüp oldunuz ise, boy abdesti alýn. Hasta, yahut yolculuk halinde bulunursanýz, yahut biriniz tuvaletten gelirse, yahut da kadýnlara dokunmuþsanýz (cinsî birleþme yapmýþsanýz) ve bu hallerde su bulamamýþsanýz temiz toprakla teyemmüm edin de yüzünüzü ve (dirseklere kadar) ellerinizi onunla meshedin. Allah size herhangi bir güçlük çýkarmak istemez; fakat sizi tertemiz kýlmak ve size (ihsan ettiði) nimetini tamamlamak ister; umulur ki þükredersiniz.
7. Allah'ýn size olan nimetini, "Duyduk ve kabul ettik" dediðiniz zaman sizi bununla baðladýðý (O'na verdiðiniz) sözü hatýrlayýn ve Allah'tan korkun. Þüphesiz Allah, kalblerin içindekini bilmektedir.
8. Ey iman edenler! Allah için hakký ayakta tutan, adaletle þahitlik eden kimseler olun. Bir topluluða duyduðunuz kin, sizi âdil davranmamaya itmesin. Adaletli olun; bu, Allah korkusuna daha çok yakýþan (bir davranýþ) týr. Allah'a isyandan sakýnýn. Allah yaptýklarýnýzý hakkýyle bilmektedir.
9. Allah, iman eden ve iyi þeyler yapanlara söz vermiþtir; onlara baðýþlama ve büyük mükâfat vardýr.
10. Ýnkâr eden ve âyetlerimizi yalanlayanlara gelince onlar cehennemliklerdir.
11. Ey iman edenler! Allah'ýn size olan nimetini unutmayýn; hani bir topluluk size el uzatmaya yeltenmiþti de Allah, onlarýn ellerini sizden çekmiþti. Allah'tan korkun ve müminler yalnýzca Allah'a güvensinler.
12. Andolsun ki Allah, Ýsrailoðullarýndan söz almýþtý. (Kefil olarak) içlerinden on iki de baþkan göndermiþtik. Allah onlara þöyle demiþti: Ben sizinle beraberim. Eðer namazý dosdoðru kýlar, zekâtý verir, peygamberlerime inanýr, onlarý desteklerseniz ve Allah'a güzel borç verirseniz (ihtiyacý olanlara Allah rýzasý için faizsiz borç verirseniz) andolsun ki sizin günahlarýnýzý örterim ve sizi, zemininden ýrmaklar akan cennetlere sokarým. Bundan sonra sizden kim inkâr yolunu tutarsa doðru yoldan sapmýþ olur.
13. Sözlerini bozmalarý sebebiyle onlarý lânetledik ve kalplerini katýlaþtýrdýk. Onlar kelimelerin yerlerini deðiþtirirler (kitaplarýný tahrif ederler). Kendilerine öðretilen ahkâmýn (Tevrat'ýn) önemli bir bölümünü de unuttular. Ýçlerinden pek azý hariç, onlardan daima bir hainlik görürsün. Yine de sen onlarý affet ve aldýrýþ etme. Þüphesiz Allah iyilik edenleri sever.
14. "Biz hýristiyanlarýz" diyenlerden de kesin sözlerini almýþtýk ama onlar da kendilerine zikredilen (verilen öðütlerin veya Kitab'ýn) önemli bir bölümünü unuttular. Bu sebeple kýyamete kadar aralarýna düþmanlýk ve kin saldýk. Yakýnda Allah onlara yaptýklarýný haber verecektir.
15. Ey ehl-i kitap ! Resûlümüz size Kitap'tan gizlemekte olduðunuz birçok þeyi açýklamak üzere geldi; birçok (kusurunuzu) da affediyor. Gerçekten size Allah'tan bir nur, apaçýk bir kitap geldi.
16. Rýzasýný arayaný Allah onunla kurtuluþ yollarýna götürür ve onlarý iradesiyle karanlýklardan aydýnlýða çýkarýr, dosdoðru bir yola iletir.
17. "Þüphesiz Allah, Meryem oðlu Mesîh'dir" diyenler andolsun ki kâfir olmuþlardýr. De ki: Öyleyse Allah, Meryem oðlu Mesîh'i, anasýný ve yeryüzündekilerin hepsini imha etmek isterse Allah'a kim bir þey yapabilecektir (O'na kim bir þeyle engel olabilecektir)! Göklerde, yerde ve ikisi arasýnda ne varsa hepsinin mülkiyeti Allah'a aittir. O dilediðini yaratýr ve Allah her þeye tam manasýyle kadirdir.
18. Yahudiler ve hýristiyanlar "Biz Allah'ýn oðullarý ve sevgilileriyiz" dediler. De ki: Öyleyse günahlarýnýzdan dolayý size niçin azap ediyor? Doðrusu siz de O'nun yarattýðý insanlardansýnýz. O, dilediðini baðýþlar ve dilediðine azap eder. Göklerde, yerde ve ikisinin arasýnda ne varsa mülkiyeti Allah'a aittir. Sonunda dönüþ de ancak O'nadýr.
19. Ey ehl-i kitap! Peygamberlerin arasý kesildiði bir sýrada size elçimiz geldi. Gerçekleri size açýklýyor ki (kýyamette): "Bize bir müjdeleyici ve uyarýcý gelmedi" demiyesiniz. Ýþte size müjdeleyici ve uyarýcý gelmiþtir. Allah her þeye hakkýyle kadirdir.
20. Bir zamanlar Musa, kavmine þöyle demiþti: Ey kavmim! Allah'ýn size (lütfettiði) nimetini hatýrlayýn; zira O, içinizden peygamberler çýkardý ve sizi hükümdarlar kýldý. Alemlerde hiçbir kimseye vermediðini size verdi.
21. Ey kavmim ! Allah'ýn size (vatan olarak) yazdýðý mukaddes topraða girin ve arkanýza dönmeyin, yoksa kaybederek dönmüþ olursunuz.
22. Onlar þu cevabý verdiler: Yâ Musa! Orada zorba bir toplum var; onlar oradan çýkmadýkça biz oraya asla girmeyeceðiz. Eðer oradan çýkarlarsa biz de hemen gireriz.
23. Korkanlarýn içinden Allah'ýn kendilerine lütufda bulunduðu iki kiþi þöyle dedi: Onlarýn üzerine kapýdan girin; oraya bir girdiniz mi artýk siz zaferi kazanmýþsýnýzdýr. Eðer müminler iseniz ancak Allah'a güvenin.
24. "Ey Musa! Onlar orada bulunduklarý müddetçe biz oraya asla girmeyiz; þu halde, sen ve Rabbin gidin savaþýn; biz burada oturacaðýz" dediler.
25. Musa: "Rabbim! Ben kendimden ve kardeþimden baþkasýna hakim olamýyorum; bizimle, bu yoldan çýkmýþ toplumun arasýný ayýr" dedi.
26. Allah, "Öyleyse orasý (arz-ý mukaddes) onlara kýrk yýl yasaklanmýþtýr; (bu müddet içinde) yeryüzünde þaþkýn þaþkýn dolaþacaklar. Artýk sen, yoldan çýkmýþ toplum için üzülme" dedi.
27. Onlara, Adem'in iki oðlunun haberini gerçek olarak anlat: Hani birer kurban takdim etmiþlerdi de birisinden kabul edilmiþ, diðerinden ise kabul edilmemiþti. (Kurbaný kabul edilmeyen kardeþ, kýskançlýk yüzünden), "Andolsun seni öldüreceðim" dedi. Diðeri de "Allah ancak takvâ sahiplerinden kabul eder" dedi (ve ekledi
28. "Andolsun ki sen, öldürmek için bana elini uzatsan (bile) ben sana, öldürmek için el uzatacak deðilim. Ben, âlemlerin Rabbi olan Allah'tan korkarým."
29. "Ben istiyorum ki, sen, hem benim günahýmý hem de kendi günahýný yüklenip ateþe atýlacaklardan olasýn; zalimlerin cezasý iþte budur."
30. Nihayet nefsi onu, kardeþini öldürmeye itti ve onu öldürdü: bu yüzden de kaybedenlerden oldu.
31. Derken Allah, kardeþinin cesedini nasýl gömeceðini ona göstermek için yeri eþeleyen bir karga gönderdi. (Katil kardeþ) "Yazýklar olsun bana! Þu karga kadar da olamadým mý ki, kardeþimin cesedini gömeyim" dedi ve ettiðine yananlardan oldu.
32. Ýþte bu yüzdendir ki Ýsrailoðullarý'na þöyle yazmýþtýk: Kim, bir cana veya yeryüzünde bozgunculuk çýkarmaya karþýlýk olmaksýzýn (haksýz yere) bir cana kýyarsa bütün insanlarý öldürmüþ gibi olur. Her kim bir caný kurtarýrsa bütün insanlarý kurtarmýþ gibi olur. Peygamberlerimiz onlara apaçýk deliller getirdiler; ama bundan sonra da onlardan çoðu yine yeryüzünde aþýrý gitmektedirler.
33. Allah ve Resûlüne karþý savaþanlarýn ve yeryüzünde (hak) düzeni bozmaya çalýþanlarýn cezasý ancak ya (acýmadan) öldürülmeleri, ya asýlmalarý, yahut el ve ayaklarýnýn çaprazlama kesilmesi, yahut da bulunduklarý yerden sürülmeleridir. Bu onlarýn dünyadaki rüsvaylýðýdýr. Onlar için ahirette de büyük azap vardýr.
34. Ancak, siz kendilerini yenip ele geçirmeden önce tevbe edenler müstesna; biliniz ki Allah çok baðýþlayýcý ve esirgeyicidir.
35. Ey iman edenler! Allah'tan korkun. O'na yaklaþmaya yol arayýn ve yolunda cihad edin ki kurtuluþa eresiniz.
36. Þüphe yok ki kâfir olanlar, yer yüzündeki her þey ve bunun yanýnda da bir o kadarý kendilerinin olsa da kýyamet gününün azabýndan kurtulmak için onu fidye verseler onlardan asla kabul edilmez; onlar için acý bir azap vardýr.
37. Ateþten çýkmak isterler, fakat onlar oradan çýkacak deðillerdir. Onlar için devamlý bir azap vardýr.
38. Hýrsýzlýk eden erkek ve kadýnýn, yaptýklarýna karþýlýk bir ceza ve Allah'tan bir ibret olmak üzere ellerini kesin. Allah izzet ve hikmet sahibidir.
39. Kim (bu) haksýz davranýþýndan sonra tevbe eder ve durumunu düzeltirse þüphesiz Allah onun tevbesini kabul eder. Allah çok baðýþlayýcý ve esirgeyicidir.
40. Bilmez misin ki, göklerde ve yerde ne varsa hepsinin mülkiyeti Allah'a aittir; dilediðine azap eder ve dilediðini baðýþlar. Allah her þeye hakkýyle kadirdir.
41. Ey Resûl! Kalpleri iman etmediði halde aðýzlarýyle "inandýk" diyen kimselerden ve yahudilerden küfür içinde koþuþanlar(ýn hali) seni üzmesin. Onlar durmadan yalana kulak verirler, ve sana gelmeyen (bazý) kimselere kulak verirler; kelimeleri yerlerinden kaydýrýp deðiþtirirler. "Eðer size þu verilirse hemen alýn, o verilmezse sakýnýn!" derler. Allah bir kimseyi þaþkýnlýða (fitneye) düþürmek isterse, sen Allah'a karþý, onun lehine hiçbir þey yapamazsýn. Onlar, Allah'ýn kalplerini temizlemek istemediði kimselerdir. Onlar için dünyada rezillik vardýr ve ahirette onlara mahsus büyük bir azap vardýr.
42. Hep yalana kulak verir, durmadan haram yerler. Sana gelirlerse, ister aralarýnda hüküm ver, ister onlardan yüz çevir. Eðer onlardan yüz çevirirsen sana hiçbir zarar veremezler. Ve eðer hüküm verirsen, aralarýnda adaletle hükmet. Allah âdil olanlarý sever.
43. Ýçinde Allah'ýn hükmü bulunan Tevrat yanlarýnda olduðu halde nasýl seni hakem kýlýyorlar da sonra, bunun arkasýndan yüz çevirip gidiyorlar? Onlar inanmýþ kimseler deðildir.
44. Biz, içinde doðruya rehberlik ve nur olduðu halde Tevrat'ý indirdik. Kendilerini (Allah'a) vermiþ peygamberler onunla yahudilere hükmederlerdi. Allah'ýn Kitab'ýný korumalarý kendilerinden istendiði için Rablerine teslim olmuþ zâhidler ve bilginler de (onunla hükmederlerdi). Hepsi ona (hak olduðuna) þahitlerdi. Þu halde (Ey yahudiler ve hakimler!) Ýnsanlardan korkmayýn, benden korkun. Ayetlerimi az bir bedel karþýlýðýnda satmayýn. Kim Allah'ýn indirdiði (hükümler) ile hükmetmezse iþte onlar kâfirlerin ta kendileridir.
45. Tevrat'ta onlara þöyle yazdýk: Cana can, göze göz, buruna burun, kulaða kulak, diþe diþ (karþýlýk ve cezadýr). Yaralar da kýsastýr (Her yaralama misli ile cezalandýrýlýr). Kim bunu (kýsasý) baðýþlarsa kendisi için o keffâret olur. Kim Allah'ýn indirdiði ile hükmetmezse iþte onlar zalimlerdir.
46. Kendinden önce gelen Tevrat'ý doðrulayýcý olarak peygamberlerin izleri üzerine, Meryem oðlu Ýsa'yý arkalarýndan gönderdik. Ve ona, içinde doðruya rehberlik ve nûr bulunmak, önündeki Tevrat'ý tasdik etmek, sakýnanlara bir hidayet ve öðüt olmak üzere Ýncil'i verdik.
47. Ýncil'e inananlar, Allah'ýn onda indirdiði (hükümler) ile hükmetsinler. Kim Allah'ýn indirdiði ile hükmetmezse iþte onlar fâsýklardýr.
48. Sana da, daha önceki kitabý doðrulamak ve onu korumak üzere hak olarak Kitab'ý (Kur'an'ý) gönderdik. Artýk aralarýnda Allah'ýn indirdiði ile hükmet; sana gelen gerçeði býrakýp da onlarýn arzularýna uyma. (Ey ümmetler!) Her birinize bir þerîat ve bir yol verdik. Allah dileseydi sizleri bir tek ümmet yapardý; fakat size verdiðinde (yol ve þerîatlerde) sizi denemek için (böyle yaptý). Öyleyse iyi iþlerde birbirinizle yarýþýn. Hepinizin dönüþü Allah'adýr. Artýk size, üzerinde ayrýlýða düþtüðünüz þeyleri(n gerçek tarafýný) O haber verecektir.
49. (Sana þu talîmatý verdik): Aralarýnda Allah'ýn indirdiði ile hükmet ve onlarýn arzularýna uyma. Allah'ýn sana indirdiði hükümlerin bir kýsmýndan seni saptýrmamalarýna dikkat et. Eðer (hükümden) yüz çevirirlerse bil ki (bununla) Allah ancak, günahlarýnýn bir kýsmýný onlarýn baþýna belâ etmek ister. Ýnsanlarýn birçoðu da zaten yoldan çýkmýþlardýr.
50. Yoksa onlar (Ýslâm öncesi) cahiliye idaresini mi arýyorlar? Ýyi anlayan bir topluma göre, hükümranlýðý Allah'tan daha güzel kim vardýr?
51. Ey iman edenler! Yahudileri ve hýristiyanlarý dost edinmeyin. Zira onlar birbirinin dostudurlar (birbirinin tarafýný tutarlar). Ýçinizden onlarý dost tutanlar, onlardandýr. Þüphesiz Allah, zalimler topluluðuna yol göstermez.
52. Kalblerinde hastalýk bulunanlarýn: "Baþýmýza bir felâketin gelmesinden korkuyoruz" diyerek onlarýn arasýna koþuþtuklarýný görürsün. Umulur ki Allah bir fetih, yahut katýndan bir emir getirecek de onlar, içlerinde gizledikleri þeyden dolayý piþman olacaklardýr.
53. (O zaman) iman edenler: "Bunlar mýdýr sizinle beraber olduklarýna bütün güçleriyle yemin edenler?" diyeceklerdir. Onlarýn bütün yaptýklarý boþa gitmiþtir de kaybedenlerden olmuþlardýr.
54. Ey iman edenler! Sizden kim dininden dönerse (bilsin ki) Allah, sevdiði ve kendisini seven müminlere karþý alçak gönüllü (þefkatli), kâfirlere karþý onurlu ve zorlu bir toplum getirecektir. (Bunlar) Allah yolunda cihad ederler ve hiçbir kýnayanýn kýnamasýndan korkmazlar (hiçbir kimsenin kýnamasýna aldýrmazlar). Bu, Allah'ýn, dilediðine verdiði lütfudur. Allah'ýn lütfu ve ilmi geniþtir.
55. Sizin dostunuz (veliniz) ancak Allah'týr, Resulüdür, iman edenlerdir; onlar ki Allah'ýn emirlerine boyun eðerek namazý kýlar, zekâtý verirler.
56. Kim Allah'ý, Resûlünü ve iman edenleri dost edinirse (bilsin ki) üstün gelecek olanlar þüphesiz Allah'ýn tarafýný tutanlardýr.
57. Ey iman edenler! Sizden önce kendilerine Kitap verilenlerden dininizi alay ve oyun konusu edinenleri ve kâfirleri dost edinmeyin. Allah'tan korkun; eðer müminler iseniz.
58. Namaza çaðýrdýðýnýz zaman onu alay ve eðlence konusu yaparlar. Bu davranýþ, onlarýn düþünemeyen bir toplum olmalarýndandýr.
59. (Onlara) þöyle de: Ey kitap ehli! Yalnýzca Allah'a, bize indirilene ve daha önce indirilene inandýðýmýz için mi bizden hoþlanmýyorsunuz? Oysa çoðunuz yoldan çýkmýþ kimselersiniz.
60. De ki: Allah katýnda yeri bundan daha kötü olaný size haber vereyim mi? Allah'ýn lânetlediði ve gazap ettiði, aralarýndan maymunlar, domuzlar ve tâðuta tapanlar çýkardýðý kimseler. Ýþte bunlar, yeri (durumu) daha kötü olan ve doðru yoldan daha ziyade sapmýþ bulunanlardýr.
61. Yanýnýza inkârla girip yine inkârla çýktýklarý halde size geldiklerinde "inandýk" derler. Allah gizlediklerini daha iyi bilmektedir.
62. Onlardan birçoðunun günah, düþmanlýk ve haram yemede yarýþtýklarýný görürsün. Yaptýklarý ne kadar kötüdür!
63. Din adamlarý ve âlimleri onlarý, günah olan sözleri söylemekten ve haram yemekten menetselerdi ya! Ýþledikleri (fiiller) ne kötüdür!
64. Yahudiler, Allah'ýn eli baðlýdýr (sýkdýr), dediler. Hay dedikleri yüzünden elleri baðlanasý ve lânet olasýlar! Bilâkis, Allah'ýn elleri açýktýr, dilediði gibi verir. Andolsun ki sana Rabbinden indirilen, onlardan çoðunun azgýnlýðýný ve küfrünü arttýrýr. Aralarýna, kýyamete kadar (sürecek) düþmanlýk ve kin soktuk. Ne zaman savaþ için bir ateþ yakmýþlarsa (fitneyi uyandýrmýþlarsa) Allah onu söndürmüþtür. Onlar yeryüzünde bozgunculuða koþarlar; Allah ise bozguncularý sevmez.
65. Eðer ehl-i kitap iman edip (kötülüklerden) sakýnsalardý, herhalde (geçmiþ) kötülüklerini örter ve onlarý nimeti bol cennetlere sokardýk.
66. Eðer onlar Tevrat'ý, Ýncil'i ve Rablerinden onlara indirileni (Kur'an'ý) doðru dürüst uygulasalardý, þüphesiz hem üstlerinden, hem de ayaklarýnýn altýndan yerlerdi (yeraltý ve yerüstü servetlerinden istifade ederek refah içinde yaþarlardý). - Onlardan aþýrýlýða kaçmayan (iktisatlý, mutedil) bir zümre vardýr; fakat çoðunun yaptýklarý ne kötüdür!
67. Ey Resûl! Rabbinden sana indirileni teblið et. Eðer bunu yapmazsan O'nun elçiliðini yapmamýþ olursun. Allah seni insanlardan koruyacaktýr. Doðrusu Allah, kâfirler topluluðuna rehberlik etmez.
68. "Ey Kitap ehli! Siz, Tevrat'ý, Ýncil'i ve Rabbinizden size indirileni hakkýyle uygulamadýkça, (doðru) bir þey (yol) üzerinde deðilsinizdir" de. Rabbinden sana indirilen, onlardan çoðunun küfür ve azgýnlýðýný elbette artýracaktýr. Kâfirler topluluðuna üzülme.
69. Ýman edenler ile yahudiler, sâbiîler ve hýristiyanlardan Allah'a ve ahiret gününe (gerçekten) inanýp iyi amel iþleyenler üzerine asla korku yoktur; onlar üzülecek de deðillerdir.
70. Andolsun ki Ýsrailoðullarýnýn saðlam sözünü aldýk ve onlara peygamberler gönderdik. Ne zaman bir peygamber onlara nefislerinin arzu etmediðini (ilâhî hükümleri) getirdi ise bir kýsmýný yalanladýlar, bir kýsmýný da öldürdüler.
71. Bir belâ olmayacak zannettiler de kör ve saðýr kesildiler. Sonra Allah tevbelerini kabul etti. Sonra içlerinden çoðu yine kör ve saðýr oldu. Allah onlarýn yaptýklarýný görmektedir.
72. Andolsun ki "Allah, kesinlikle Meryem oðlu Mesîh'tir" diyenler kâfir olmuþlardýr. Halbuki Mesîh "Ey Ýsrailoðullarý! Rabbim ve Rabbiniz olan Allah'a kulluk ediniz. Biliniz ki kim Allah'a ortak koþarsa muhakkak Allah ona cenneti haram kýlar; artýk onun yeri ateþtir ve zalimler için yardýmcýlar yoktur" demiþti.
73. Andolsun "Allah, üçün üçüncüsüdür" diyenler de kâfir olmuþlardýr. Halbuki bir tek Allah'dan baþka hiçbir tanrý yoktur. Eðer diye geldiklerinden vazgeçmezlerse, içlerinden kâfir olanlara acý bir azap isabet edecektir.
74. Hâla Allah'a tevbe edip O'ndan baðýþlanmayý dilemiyecekler mi? Allah çok yarlýðayýcý, çok esirgeyicidir.
75. Meryem oðlu Mesîh ancak bir resûldür. Ondan önce de (birçok) resûller gelip geçmiþtir. Anasý da çok doðru bir kadýndýr. Her ikisi de yemek yerlerdi. Bak, onlara delilleri nasýl açýklýyoruz, sonra bak nasýl (haktan) yüz çeviriyorlar.
76. De ki: Allah'ý býrakýp da sizin için fayda ve zarara gücü yetmeyen þeylere mi tapýyorsunuz? Hakkýyla iþiten ve bilen yalnýz Allah'týr.
77. De ki: Ey Kitap ehli! Dininizde haksýz yere haddi aþmayýn. Daha önceden sapan, birçoklarýný saptýran ve yolun doðrusundan uzaklaþan bir topluma uymayýn.
78. Ýsrailoðullarýndan kâfir olanlar, Davud ve Meryem oðlu Ýsa diliyle lânetlenmiþlerdir. Bunun sebebi, söz dinlememeleri ve sýnýrý aþmalarýdýr.
79. Onlar, iþledikleri kötülükten, birbirini vazgeçirmeye çalýþmazlardý. Andolsun yaptýklarý ne kötüdür!
80. Onlardan çoðunun, inkâr edenlerle dostluk ettiklerini görürsün. Nefislerinin onlar için (ahiret hayatlarý için) önceden hazýrladýðý þey ne kötüdür: Allah onlara gazabetmiþtir ve onlar azap içinde devamlý kalýcýdýrlar!
81. Eðer onlar Allah'a, Peygamber'e ve ona indirilene iman etmiþ olsalardý onlarý (müþrikleri) dost edinmezlerdi; fakat onlarýn çoðu yoldan çýkmýþlardýr.
82. Ýnsanlar içerisinde iman edenlere düþmanlýk bakýmýndan en þiddetli olarak yahudiler ile, þirk koþanlarý bulacaksýn. Onlar içinde iman edenlere sevgi bakýmýndan en yakýn olarak da "Biz hýristiyanlarýz" diyenleri bulacaksýn. Çünkü onlarýn içinde keþiþler ve râhipler vardýr ve onlar büyüklük taslamazlar.
83. Resûle indirileni duyduklarý zaman, tanýþ çýktýklarý gerçekten dolayý gözlerinden yaþlar boþandýðýný görürsün. Derler ki: "Rabbimiz! Ýman ettik, bizi (hakka) þahit olanlarla beraber yaz."
84. "Rabbimizin bizi iyiler arasýna katmasýný umup dururken niçin Allah'a ve bize gelen gerçeðe iman etmeyelim?"
85. Söyledikleri (bu) sözden dolayý Allah onlara, içinde devamlý kalmak üzere, zemininden ýrmaklar akan cennetleri mükâfat olarak verdi. Ýyi hareket edenlerin mükâfatý iþte budur.
86. Ýnkâr eden ve âyetlerimizi yalanlayanlara gelince iþte onlar cehennemliklerdir.
87. Ey iman edenler! Allah'ýn size helâl kýldýðý iyi ve temiz þeyleri (siz kendinize) haram kýlmayýn ve sýnýrý aþmayýn. Allah sýnýrý aþanlarý sevmez.
88. Allah'ýn size helâl ve temiz olarak verdiði rýzýklardan yeyin ve kendisine iman etmiþ olduðunuz Allah'tan korkun.
89. Allah, kasýtsýz olarak aðzýnýzdan çýkýveren yeminlerinizden dolayý sizi sorumlu tutmaz, fakat bilerek yaptýðýnýz yeminlerden dolayý sizi sorumlu tutar. Bunun da keffâreti, ailenize yedirdiðiniz yemeðin orta hallisinden on fakire yedirmek, yahut onlarý giydirmek, yahut da bir köle azat etmektir. Bunlarý bulamýyan üç gün oruç tutmalýdýr. Yemin ettiðiniz takdirde yeminlerinizin keffâreti iþte budur. Yeminlerinizi koruyun (onlara riayet edin). Allah size âyetlerini açýklýyor; umulur ki þükredersiniz!
90. Ey iman edenler! Þarap, kumar, dikili taþlar (putlar), fal ve þans oklarý birer þeytan iþi ******tir; bunlardan uzak durun ki kurtuluþa eresiniz.
91. Þeytan içki ve kumar yoluyla ancak aranýza düþmanlýk ve kin sokmak; sizi, Allah'ý anmaktan ve namazdan alýkoymak ister. Artýk (bunlardan) vazgeçtiniz deðil mi?
92. Allah'a itaat edin, Resûle de itaat edin ve (kötülüklerden) sakýnýn. Eðer (itaatten) yüz çevirirseniz bilin ki Resûlümüzün vazifesi apaçýk duyurmak ve bildirmektir.
93. Ýman eden ve iyi iþler yapanlara, hakkýyle sakýnýp iman ettikleri ve iyi iþler yaptýklarý, sonra yine hakkýyle sakýnýp iman ettikleri, sonra da hakkýyle sakýnýp yaptýklarýný, ellerinden geldiðince güzel yaptýklarý takdirde (haram kýlýnmadan önce) tattýklarýndan dolayý günah yoktur. (Önemli olan inandýktan sonra iman ve iyi amelde sebattýr). Allah iyi ve güzel yapanlarý sever.
94. Ey iman edenler! Allah sizi ellerinizin ve mýzraklarýnýzýn eriþeceði bir avlanma ile (onu yasak ederek) dener ki gizlide (kimsenin görmediði yerde, gerçekten) kendisinden kimin korktuðu ortaya çýksýn. Kim bundan sonra sýnýrý aþarsa onun için acý bir azap vardýr.
95. Ey iman edenler! Ýhramlý iken avý öldürmeyin. Ýçinizden kim onu kasten öldürürse öldürdüðü hayvanýn dengi (ona) cezadýr. (Buna) Kâbe'ye varacak bir kurban olmak üzere içinizden adalet sahibi iki kiþi hükmeder (öldürülen avýn dengini takdir eder). Yahut (avlanmanýn cezasý), fakirleri doyurmaktan ibaret bir keffârettir, yahut onun dengi oruç tutmaktýr. Ta ki (yasak av yapan) iþinin cezasýný tatmýþ olsun. Allah geçmiþi affetmiþtir. Kim bu suçu tekrar iþlerse Allah da ondan karþýlýðýný alýr. Allah daima galiptir, öç alandýr.
96. Hem size hem de yolculara fayda olmak üzere (faydalanmanýz için) deniz avý yapmak ve onu yemek size helâl kýlýndý. Ýhramlý olduðunuz müddetçe kara avý size haram kýlýndý. Huzuruna toplanacaðýnýz Allah'tan korkun.
97. Allah, Kâbe'yi, o saygýya lâyýk evi, haram ayý, hac kurbanýný ve (kurbanýn boynuna asýlan) gerdanlýklarý (maddi ve manevi yönlerden) insanlarýn belini doðrultmaya sebep kýldý. Bu da Allah'ýn, göklerde ve yerde ne varsa hepsini bildiðini ve Allah'ýn her þeyi bilici olduðunu (sizin de anlayýp) bilmeniz içindir.
98. Biliniz ki Allah'ýn cezalandýrmasý çetindir ve yine Allah'ýn baðýþlamasý ve esirgemesi sýnýrsýzdýr.
99. Resûle düþen (vazife), ancak duyurmadýr. Allah açýkladýðýnýzý da gizlediðinizi de bilir.
100. De ki: Pis ve kötü ile temiz ve iyi bir deðildir; pis ve kötünün çokluðu tuhafýna gitse (yahut hoþuna gitse) de (bu böyledir). Öyleyse ey akýl sahipleri! Allah'tan korkunuz ki kurtuluþa eresiniz.
101. Ey iman edenler! Açýklanýrsa hoþunuza gitmeyecek olan þeyleri sormayýn. Eðer Kur'an indirilirken onlarý sorarsanýz size açýklanýr. (Açýklanmadýðýna göre) Allah onlarý affetmiþtir. (Siz sorup da baþýnýza iþ çýkarmayýn). Allah çok baðýþlayýcýdýr, aceleci deðildir.
102. Sizden önce de bir toplum onlarý sormuþ, sonra da bunlarý inkâr eder olmuþtu.
103. Allah bahîra, sâibe, vasîle ve hâm diye bir þey (meþru) kýlmamýþtýr. Fakat kâfirler, yalan yere Allah'a iftira etmektedirler ve onlarýn çoðunun da kafalarý çalýþmaz.
104. Onlara, "Allah'ýn indirdiðine ve Resûl'e gelin" denildiði vakit, "Babalarýmýzý üzerinde bulduðumuz (yol) bize yeter" derler. Atalarý hiçbir þey bilmiyor ve doðru yol üzerinde bulunmuyor iseler de mi?
105. Ey iman edenler! Siz kendinize bakýn. Siz doðru yolda olunca sapan kimse size zarar veremez. Hepinizin dönüþü Allah'adýr. Artýk O, size yaptýklarýnýzý bildirecektir.
106. Ey iman edenler! Birinize ölüm gelip çatýnca vasiyet esnasýnda içinizden iki adalet sahibi kiþi aranýzda þahitlik etsin. Yahut seferde iken baþýnýza ölüm musibeti gelmiþse sizden olmayan, baþka iki kiþi (þahit olsun). Eðer þüpheye düþerseniz o iki þahidi namazdan sonra alýkor, "Bu vasiyet karþýlýðýnda hiçbir þeyi satýn almayacaðýz, akraba (menfaatine) de olsa; Allah (için yaptýðýmýz) þahitliði gizlemiyeceðiz, (aksini yaparsak) bu takdirde biz elbette günahkârlardan oluruz" diye Allah üzerine yemin ettirirsiniz.
107. Bu þahitlerin (sonradan yalan söyleyerek) bir günah kazandýklarý anlaþýlýrsa, (þahitlerin) haklarýna tecavüz ettiði ölüye daha yakýn olan (mirasçýlardan) iki kiþi onlarýn yerini alýr ve "Andolsun ki bizim þahitliðimiz onlarýn þahitliðinden daha gerçektir ve biz (kimsenin hakkýna) tecavüz etmedik, aksi takdirde biz, elbette zalimlerden oluruz" diye Allah'a yemin ederler.
108. Bu (usul), þahitliði gerektiði þekilde yapmaya, yahut yeminlerinden sonra, yeminlerin (mirasçýlar tarafýndan) reddedilmesinden korkmalarýna (çekinmelerine çare olarak) daha uygundur. Allah'tan korkun ve (O'nu) dinleyin. Allah, yoldan çýkmýþlar topluluðuna rehberlik etmez.
109. Allah'ýn peygamberleri toplayýp da "Size ne cevap verildi" dediði gün, "Bizim hiçbir bilgimiz yok, þüphesiz gizlilikleri hakkýyle bilen ancak sensin" diyeceklerdir.
110. Allah o zaman þöyle diyecek: "Ey Meryem oðlu Ýsa! Sana ve annene (verdiðim) nimetimi hatýrla! Hani seni mukaddes ruh (Cebrail) ile desteklemiþtim; (bu sayede) sen beþikte iken de yetiþkin çaðýnda da insanlarla konuþuyordun. Sana kitabý (okuyup yazmayý), hikmeti, Tevrat ve Ýncil'i öðretmiþtim. Benim iznimle çamurdan, kuþ þeklinde bir þey yapýyordun da ona üflüyordun, hemen benim iznimle o bir kuþ oluyordu. Yine benim iznimle anadan doðma körü ve alacalýyý iyileþtiriyordun. Ölüleri benim iznimle (hayata) çýkarýyordun. Hani Ýsrailoðullarýný (seni öldürmekten) engellemiþtim; kendilerine apaçýk deliller (mucizeler) getirdiðin zaman içlerinden inkâr edenler, "Bu, apaçýk bir sihirden baþka bir þey deðildir" demiþlerdi.
111. Hani havârîlere, "Bana ve peygamberime iman edin" diye ilham etmiþtim. Onlar (da), "Ýman ettik, bizim Allah'a teslim olmuþ kimseler (müslümanlar) olduðumuza sen de þahit ol" demiþlerdi.
112. Hani havârîler "Ey Meryem oðlu Ýsa, Rabbin bize gökten, donatýlmýþ bir sofra indirebilir mi?" demiþlerdi. O, "Ýman etmiþ kimseler iseniz Allah'tan korkun" cevabýný vermiþti.
113. Onlar "Ondan yiyelim, kalplerimiz mutmain olsun, bize doðru söylediðini (kesin olarak) bilelim ve ona gözleriyle görmüþ þahitler olalým istiyoruz" demiþlerdi.
114. Meryem oðlu Ýsa þöyle dedi: Ey Rabbimiz! Bize gökten bir sofra indir ki, bizim için, geçmiþ ve geleceklerimiz için bayram ve senden bir âyet (mucize) olsun. Bizi rýzýklandýr; zaten sen, rýzýk verenlerin en hayýrlýsýsýn.
115. Allah da þöyle buyurdu: Ben onu size þüphesiz indireceðim; ama bundan sonra içinizden kim inkâr ederse, kâinatta hiç bir kimseye etmediðim azabý ona edeceðim!
116. Allah: Ey Meryem oðlu Ýsa! Ýnsanlara, "Beni ve anamý, Allah'tan baþka iki tanrý bilin" diye sen mi dedin, buyurduðu zaman o, "Hâþâ! Seni tenzih ederim; hakkým olmayan þeyi söylemek bana yakýþmaz. Hem ben söyleseydim sen onu þüphesiz bilirdin. Sen benim içimdekini bilirsin, halbuki ben senin zâtýnda olaný bilmem. Gizlilikleri eksiksiz bilen yalnýzca sensin.
117. Ben onlara, ancak bana emrettiðini söyledim: Benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah'a kulluk edin, dedim. Ýçlerinde bulunduðum müddetçe onlar üzerine kontrolcü idim. Beni vefat ettirince artýk onlar üzerine gözetleyici yalnýz sen oldun. Sen her þeyi hakkýyle görensin.
118. Eðer kendilerine azap edersen þüphesiz onlar senin kullarýndýr (dilediðini yaparsýn). Eðer onlarý baðýþlarsan þüphesiz sen izzet ve hikmet sahibisin" dedi.
119. (Bu konuþmadan sonra) Allah þöyle buyuracaktýr: Bu, doðrulara, doðruluklarýnýn fayda vereceði gündür. Onlara, içinde ebedî kalacaklarý, zemininden ýrmaklar akan cennetler vardýr. Allah onlardan razý olmuþtur, onlar da O'ndan razý olmuþlardýr. Ýþte büyük kurtuluþ ve kazanç budur.
120. Göklerin, yerin ve içlerindeki her þeyin mülkiyeti Allah'ýndýr, O, her þeye hakkýyle kadirdir.
 

Bilgi / İnfo

satcafesi.net kar amacı gütmeyen bilgi & paylaşım üzerine kurulu ücretsiz bir forum sitesidir,Üyeler her türlü bilgiyi,dosya,video,resim,vs. önceden onay olmadan paylaşabilmektedir,bunedenle oluşacak herhangi bir illegal paylaşımdan satcafesi sorumluluk almamaktadır,T.CK.na aykırı paylaşım görüldüğünde iletişim kısmından bizlere bildirmenizi rica ederiz.

Yasal Haklar

Foruma gönderilen mesajlardan öncelikle mesaj sahipleri sorumludurlar. Forum yöneticileri başkalarının mesaj veya konularından sorumlu tutulamazlar. Ancak yasal nedenlere bağlı herhangi bir şikayet durumunda, yetkililer bilgilendirildiği takdirde ilgili düzenleme yapılacaktır.
Üst