gittigidiyor

Kur'an'dan Üzüntü Tedavisi..

sansar

Aktif Üye
Katılım
14 May 2011
Mesajlar
954
Tepkime puanı
5
Puanları
0
Konum
Almanya
23ho8y8.jpg


KUR'AN'DA ÜZÜNTÜ:

Kur'an'da sıkça geçen ayette, mahşerde takva sahiplerine korku ve üzüntünün olmadığından bahsedilir (10/62-63). Bu iki duygu insanın mutluluğunun anahtarı gibidir. Cennetin güzelliği ve sonsuz lezzeti bu iki duygunun yokluğuyla daha iyi anlaşılacak demek ki.

Dünyada bile, üzüntü ve korku insanın hayatında esas iki duygudur ki öfke dışında, hayatın tadını alıp götürmede, bu ikisinden başka güçlü duygu yok gibidir.. Öfkede bile bir çeşit sadist zevk vardır ve insan psikolojik olarak öfkeden bir avantaj sağlayabilir. Oysa bu iki duygu, tamamen insan psikolojisini kemiren iki virüs gibidir. Üzülmek, insanî bir ruh olayı olup, fizik yapımızda da etkisini göstermektedir. Ruhumuzun bütün mekanizmaları da bu olaydan etkilenmektedir.

Vicdan, ruhun içe dönük kalp yolculuğunun, irade de ruhun dışa dönük akıl faaliyetinin koordinatörleri gibidir. Ve ikisi arasında geniş bir işbirliği alanı vardır.

Bilinçaltı bahçesi, hayal aynası ve insanın varlık kimliği diyebileceğimiz nefis, vicdan ve iradenin en çetin mücadele sahalarıdır. Bu üç stratejik bölgede şeytanın da gözü vardır ve ilk hücumlarını sürekli bu cephelerden yapmaktadır.

O kadar ki bilinçaltı şeytanın sofrası, hayal ekranı onun uydu yayın üssü, nefis de baş konsolosu olabilecek durumdadır. İşte vicdan, irade ve şeytan güçlerinin, duyuları da kullanarak oluşturdukları farklı etkilerin sonucu; kalp, bilinç ve nefsin ortak kullanım malzemesi ve beslen me ürünleri olan, duygu ve düşünceler ortaya çıkar. İradenin son kararıyla da, beden davranışı olarak uygulanır.

İnsanı çözmek oldukça zordur. Çünkü Allah’ın bütün alemlerine ait özellikleri mahiyetinde taşımaktadır. Maddi yapısı itibariyle genel gen haritası yeni belirlenebilmiş olan insanın, ruh haritasını çizmek, duygu ve düşüncelerini kapsamlı bir şekilde okuyup psikolojik kesin çözümler üretmek kolay olmasa gerektir.

Günümüzde, beyin zekasından sonra, duygusal ve ruhsal zekadan bahsedilmekte. Bu, Peygamberlerin, ortaya konabilecek bütün zeka tanımlamalarını aşan "Fetanet" sıfatının gölgesi belki de kopyası olarak nitelendirebileceğimiz bir “Evrensel Zeka” ya doğru gidilmekte olduğunun ifadesidir diye düşünmekteyiz.

Biz, günümüzdeki yayınları takip etmekle birlikte, insanın psikolojik yapısını anlamayıp çözüm üretme noktasında Kur’an’ı çıkış noktası yapmaktayız.
Bizzat ALLAH, Kur’an’ı, insan için bir şifa ve Rahmet kaynağı ve yol gösterici kılavuz olarak tanımlamaktadır (17/82;41/44). Bal için de şifa kavramı kullanılır (Nahl,16/69). Son ayette ise, Kur’an’ın, çok boyutlu, etkili ve en kapsamlı şifa ve tedavi yöntemlerini özetle ortaya koymaktadır:

“Size Rabbinizden bir öğüt, kalplerde olan (hastalık) lar için bir şifa, müminler için çözümler sunan) bir yol gösterici ve (iki dünya mutluluğu veren bir ) Rahmet olarak gelmiştir” (10/57).

Ayet öncelikle “Ey insanlar!” diye başlayarak konunun evrenselliğine dikkat çekiyor. Ayrıca, öğüt, şifa ve rehber kelimeleri de artikelsiz (nekre) olarak zikredilmekle bir belirsizlikten söz ederek; yöntemi, zamanı, mekanı ve muhatapları en kapsamlı hale getiriyor .

İlk olarak, ayet, özellikle psikolojik rahatsızlıklarda ve insanlar arası iletişimlerde, muhatabın durumuna en uygun olan anlatım tarzını belirleyerek, duygusal yanını etki altında tutacak hikmetli sözler söylemeyi, "Öğüt" kavramıyla ele almaktadır.

İkinci olarak duygu ve düşünce rahatsızlıklarını giderecek etkili bir tedavinin uygulanması gereğine vurgu yapılıyor. “Sadr”, kelimesi, kalp, göğüs, baş, başlangıç, güzel yer gibi anlamlara gelir.

Ayetleri incelediğimizde, Sadr içindeki şüphe ve endişeden, sıkıntıdan, vesvese verilmesinden söz edildiğini görüyoruz (7/ 2;26/13;
114/5 ).

Şüphe gerçekten, üzerinde durulması gereken psikolojik bir rahatsızlıktır.

İnsan, gerçekle mutlu olabilir.

Herşeye şüphe ile bakan insan güçlü bir duygu ve düşünce girdabına kapılmış demektir. Bu ister, inançla ilgili olsun ister eş aldatmayla, ya da temizlik konusuyla ilgili olsun; Kur’an, kalpteki ve beyindeki arızaya ve rahatsızlığa dikkat çekmektedir.

Aynı şekilde bir o kadar tehlikeli olabilecek bir duygu ve düşünce virüsü olan sıkıntıya da dikkat çekilmektedir.

Bilimsel tedavi ve ilaçların yanında, kalbin ALLAH (c.c.) ile huzur bulabileceği konusunu hatırlatmak yerinde olacaktır. İlaçlar beyin hücrelerini nasıl etkiliyor iyileştiriyorsa, Kur’an da kalp ve zihne, duygu ve düşüncelere öyle şifa sağlayacak ve sunacaktır

 

Bilgi / İnfo

satcafesi.net kar amacı gütmeyen bilgi & paylaşım üzerine kurulu ücretsiz bir forum sitesidir,Üyeler her türlü bilgiyi,dosya,video,resim,vs. önceden onay olmadan paylaşabilmektedir,bunedenle oluşacak herhangi bir illegal paylaşımdan satcafesi sorumluluk almamaktadır,T.CK.na aykırı paylaşım görüldüğünde iletişim kısmından bizlere bildirmenizi rica ederiz.

Yasal Haklar

Foruma gönderilen mesajlardan öncelikle mesaj sahipleri sorumludurlar. Forum yöneticileri başkalarının mesaj veya konularından sorumlu tutulamazlar. Ancak yasal nedenlere bağlı herhangi bir şikayet durumunda, yetkililer bilgilendirildiği takdirde ilgili düzenleme yapılacaktır.
Üst