Dıgıtal Teknolojinin neresindeyiz

[mehmetkarahanlı]

34 inç, süper geniş ekranlı ve kavisli bir hepsi-bir-arada bilgisayar herkesin ilgisini çeker. İşte HP de bunu düşünmüş olmalı ki, ENVY Curved All-in-One bilgisayarı tasarlamış. Bu geniş ve kavisli ekrana sahip Windows 10 monitör bilgisayarı 2000 mm’lik çapa sahip kavisli yapısıyla etkiliyor. WQHD+ çözünürlüklü ekranı da normal boyutlu iki pencereyi yan yana açmayı sağlıyor.
HP ENVY Curved’ün içinde Intel’in Skylake tabanlı Core i5 veya Core i7 işlemcileri, 8 ya da 16 GB RAM, 2 TB’ye kadar depolama alanı sunuluyor. Ayrıca HP arzu edenler için 128 GB kapasiteli SSD ekliyor, böylelikle sistemin ve uygulamaların daha hızlı açılması sağlanıyor. NVIDIA GeForce 960A grafik kartı da konfigürasyon seçeneklerinden bir tanesi olarak dikkat çekiyor.
Görsel: SlashGear
Ne var ki, HP bu mükemmel ekranı elde etmek için bir şeyden ödün vermek zorunda kalmış. Aslında bunun bir tercih mi, yoksa teknik kısıtlama mı olduğu bilinmiyor, ancak kavisli ekran dokunma özelliğine sahip değil.
Hepsi-bir-arada bilgisayarını ekrana parmaklarıyla dokunarak yönetmek isteyenler için HP’nin iki adet dokunmatik ekranlı hepsi-bir-arada bilgisayarı bulunuyor, ancak bunlar da geleneksel düz ekran panelleriyle geliyor. 23.8 inç ve 27 inç ekranlı makineler aynı işlemci seçenekleriyle sunuluyor, ancak AMD Radeon R9 grafik kartı ve Full HD ya da 4K Ultra HD çözünürlük seçenekleri bulunuyor.
Görsel: The Verge
32 inç’lik HP ENVY Curved, gövdesinde B&O tarafından güçlendirilen altı adet hoparlör barındırıyor. Halbuki 23.8 ve 27 inç hepsi-bir-arada bilgisayarların önlerinde dört adet hoparlör mevcut.
Her üç bilgisayarda da HDMI girişleri bulunuyor, böylelikle başka görüntü kaynakları için monitör gibi kullanılabiliyor. HDMI çıkışı, iki adet USB 2.0, iki adet USB 3.0, ethernet arkada yer alırken, iki adet USB 3.0 ve medya kart okuyucusu da ön yüzün hemen alt tarafında bulunuyor.
HP Envy AiO – Görsel: SlashGear
Son olarak sadece monitör isteyenler için HP, ENVY 32 Media Display’i sunuyor. Quad HD ekranlı bu monitör sRGB renk aralığının yüzde 100’ünü destekliyor. Aynı zamanda AMD FreeSync ile uyumlu, önünde de B&O ile güçlendirilen 6W’lık çift hoparlör bulunuyor.
HDMI, Display port ve MHL bağlantı destekleri sayesinde oyun konsolları, dizüstü bilgisayarlar ve mobil cihazlar HP ENVY 32 Media Display’e bağlanabiliyor. Bu yeni monitörün 18 Ekimde yurt dışında, yaklaşık 500 dolardan satışa sunulması bekleniyor.
HP ENVY 32 Media Display – Görsel: SlashGear
Diğer ürünlerin fiyatlarına gelecek olursak. 34 inç’lik HP ENVY Curved All-in-One 8 Kasımda, 1800 dolarlık fiyat etiketiyle yurt dışında satışa sunulacak. 23.8 inç ve 27 inç ENVY All-in-One PC’ler de 1 Kasımda yurt dışında piyasaya çıkacak, fiyatları da sırasıyla 1000 dolar ve 1200 dolar olarak belirlendi.

 

[mehmetkarahanlı]

HP’nin daha önce detayları internete düşen küçük ekranlı tableti HP Envy Note 8de bugün resmiyet kazanan ürünler arasında yer alıyor. Adından da anlaşılacağı üzere 8 inç ekrana sahip olan bu tablet için özel bir Bluetooth klavye ve ekran kalemi de bulunuyor.
HP Note 8 ile birlikte basınç hassasiyetli ve 2 milimetrelik uca sahip HP Active Pen ekran kalemi de geliyor. Bu kalemin ucu ekrana dokundurulduğunda ekranda radyal menü açılıyor ve çeşitli kalem araçlarına erişiliyor. Ayrıca bir metin seçildiğinde de HP Instant Note, Yapıştır, Kopyala, Tümünü Seç, Kamera gibi menü seçenekleri sunuluyor.

HP’nin Notes Hub uygulaması da Envy 8 Note’da yüklü geliyor ve kullanıcılara tuttukları notlara kronolojik sırada erişme fırsatı veriyor. Uygulama Microsoft’un OneNote ve HP’nin Instant Note uygulamasında tuttuğunuz notları görsteriyor. Bu uygulama üzerinden yeni bir not tutmaya başlamak da mümkün.
HP Envy Note 8 ile birlikte opsiyonel olarak Envy Note Keyboard Folio Bluetooth klavye aksesuarı da sunuluyor. Bu klavyenin en büyük özelliği bir dizüstü bilgisayar klavyesi boyutunda olması. Ayrıca tuşları da 1.5 mm.’lik derinliğiyle dizüstü bilgisayar klavyeleri için aranan ideallikte. Envy Note 8’in gövdesi 7.7 mm.’lik kalınlığa ve yaklaşık 363 gr. ağırlığa sahip. Arkada 5 megapiksel, otomatik odaklı kamera yer alırken önde de 2 megapiksel çözünürlüklü bir kamera bulunuyor.
Windows 10 ile yüklü gelecek Envy Note 8’in 8 inç ekranı 1920 x 1200 piksel Full HD çözünürlüğe sahip ve ekran Gorilla Glass 3 camla korunuyor. İçinde Intel Atom X5 işlemci barındıran, microSD kart okuyucu ve microUSB portuna sahip HP Envy Note 8’in yurt dışı satış fiyatı, klavye aksesuarıyla birlikte 429 dolar olarak belirlenmiş. Sadece tablet ise 329 dolara satılacak. ABD satışları 8 Kasımda başlayacak.
Bu arada HP, Stream Notebook adlı bilgisayarını güncelledi, daha ince ve hafif bir tasarımla bu ürünü yeniden piyasaya sürüyor. Taşınabilir bilgisayarın yeni renk seçenekleri de var, ancak genel olarak bu ürün selefiyle aynı tasarım dilini barındırıyor. 11.6 inç ve 13.3 inç ekran seçenekleriyle ve Intel Celeron işlemcilerle sunulan HP Stream Notebook’un fiyatları sırasıyla 200 dolar ve 230 dolar olarak belirlenmiş. ABD satışları 18 Ekimde başlıyor.

 

[mehmetkarahanlı]

Microsoft’un Surface Pro’sunun karşısına bu yıl Apple iPad Pro veya Google Pixel C gibi rakipler çıktı. Microsoft’un tablet-dizüstü bilgisayar hibrit cihazı Surface Pro 4 özellikleri ve yenilikleri ile birlikte rekabette güç kazanıyor.
Yeni duyurulan Surface Pro 4 seleflerinden daha ince, hafif ve güçlü. Bununla birlikte seleflerinde bulunandan daha büyük bir ekran barındırıyor. Intel’in Skylake işlemcileri ve Microsoft’un kendi işletim sistemi Windows 10 Surface Pro 4’ün kalbinde yer alıyor.
Microsoft’un New York şehrinde düzenlediği etkinlikte Surface Pro 4’ün tanıtımını gerçekleştiren Panos Panay, yeni Surface Pro 4’ün klavyesi üstünde parmak izi sensörünün bulunduğunu ayrıca yeni tabletin Cortana entegrasyonuna sahip olduğunu kaydetti. Üstelik Microsoft 12.3 inç ekranlı cihazı eski 12 inç’lik cihazın boyutlarına da sığdırmayı başarmış.
Sonuç olarak Surface Pro 4 mevcut klavye aksesuarlarıyla uyumlu şekilde çalışabiliyor, bununla birlikte Microsoft bu yıl çıkardığı klavyeli kapaklarıyla birçok yeniliği sunuyor. Bu arada bir de arkasında silgi de barındıran Surface Pen ekran kalemi de Surface Pro 4 ile birlikte çıkan yeni aksesuarlar arasında yer alıyor. Yeni Surface Pen kalem 1024 basınç hassasiyet seviyesine sahip, ayrıca kullanlmadığı zamanlarda Surface Pro 4’ün kenarına da manyetik kuvvetle tutturulabiliyor.
Microsoft, Surface Pro 4’ün şimdiye kadar piyasaya çıkacak en ince ve güçlü Intel Core PC olduğunun altını çiziyor. Şirket bunu mümkün kılmak için tasarımda birden fazla oynama ve optimizasyon gerçekleştirmiş. Örneğin Gorilla Glass 4’ün kalınlığı sadece 0.4 mm. Ayrıca Microsoft özel olarak geliştirdiği G5 yongasetiyle optik yığının çalışmasını sağlıyor. Microsoft, böylelikle en iyi ve doğal kullanım hissi veren dokunmatik ekranın elde edildiğini vadediyor.
Panos Panay Surface Pro 4’ü diğer tabletlerle karşılaştırmadı, yeni ürünlerinin onlarla aynı sınıfta yer almadığını kaydetti. Apple‘ın MacBook Air’ı ile karşılaştırıldığında Surface Pro 4’ün yüzde 50 daha hızlı olduğunu iddia etti. Bununla birlikte teknik özellikler bakımından da bir ultrabook laptop ile boy ölçüşebilecek seviyede olduğunu ekledi.
Surface Pro 4’ün depolama seçenekleri 1 TB’ye kadar çıkıyor. Ayrıca 16 GB RAM ve Intel’in altıncı nesil işlemcileri de seçilebiliyor.
Surface Pro 4 899 dolardan başlayan yurt dışı fiyatlarıyla ön siparişe sunuldu. Dağıtımı da 26 Ekimden itibaren başlayacak.

 

[mehmetkarahanlı]

ASUS, hepsi bir arada masaüstü bilgisayar ailesinin üst sınıfı yeni Zen AiO Pro serisi ile en küçük farka dahi önem veren kullanıcılar için en üstün teknolojileri bir araya getiriyor.

ASUS, tüm donanımları monitörde barındıran hepsi bir arada masaüstü bilgisayar ürün ailesinin üst sınıfı yeni Zen AiO Pro serisinin 23.8’’ Zen AiO Pro Z240IC ve 21.5’’ Zen AiO Pro Z220IC modellerini duyurdu. Hepsi bir arada bilgisayarlarda şıklık ve performansı mükemmel bir şekilde birleştiren Zen AiO Pro serisinde üst sınıf donanımlar kullanıldı.
Zen AiO Pro hepsi bir arada bilgisayarlarda 6. nesil Intel® Core™ i7 işlemci ve oyunlar için özel tasarlanmış 4GB video belleğine sahip NVIDIA® GeForce® GTX™ 960M ekran kartı seçenekleri de bulunuyor. Bunlara ek olarak Zen AiO Pro serisinde 10Gbit/s USB 3.1 Gen 2 Type-C port, PCIe® 3.0 x4 M.2 SSD ve Intel RealSense kamera yer alıyor.
Zen AiO Pro serisinin her iki yeni modelinde üç boyutlu multimedya deneyimi için kullanılan 16W gücünde altı hoparlörlü ASUS SonicMaster Premium ses sistemi ile daha net stereo sesler alınabiliyor. Ev veya iş yerindeki birçok elektronik cihaza bağlanabilir olmasıyla da Zen AiO Pro serisi bilgisayarlar, oyun veya iş için dijital bir merkez olarak da öne çıkıyor.
USB 3.1 Gen 2 bağlantısını kullanan dünyanın ilk hepsi bir arada bilgisayarı
Zen AiO Pro serisi; eloksal kaplamalı alüminyumun kullanıldığı ve tüm donanımları monitörde barındırdığı ince ve zarif tasarımı ile tasarım ve sanatı da bir araya getiriyor. Ekranı uçtan uca kaplayan cam ve arka tarafta kullanılan metalik boya, Zen felsefesinin şekil verdiği ayaklığı ile tam bir uyum sergiliyor. Seride kullanılan Buzul Altın rengi ise bilgisayarların güzelliğini belirginleştiren bir diğer özellik olarak öne çıkıyor.
Zen AiO Pro serisi, farka önem veren ev kullanıcılarına sıradışı performansı sunmak için geliştirildi. DDR4 bellek ile birlikte kullanılan son nesil Intel Core i7 işlemci ışık hızında veri transferi sağlayan PCIe 3.0 x4 M.2 SSD sürücü ile güç birliği yaparak anlık tepkimeyi ve üç boyutlu multimedya deneyimini maksimum seviyeye çıkarıyor.
Bilgisayarlarda kullanılan oyunlar için özel olarak tasarlanmış, 4GB video belleğine sahip NVIDIA GeForce GTX 960 ekran kartı ile de oyun severler en son oyunları yüksek ayarlarda tam çözünürlük ile oynama keyfini yaşarken yüksek kalitedeki videolar ve filmler daha parlak ve canlı renkler ile izlenebiliyor.
Zen AiO Pro serisi, USB 3.0 bağlantısından iki kat USB 2.0 bağlantısından ise 20 kattan fazla 10Gbit/s hızında veri transferine imkan tanıyan gelecek nesil USB 3.1 Gen 2 bağlantısını kullanan dünyanın ilk hepsi bir arada bilgisayarı. USB 3.1 Type-C bağlantısı ile Zen AiO Pro kullanım kolaylığını daha da artırıyor. Her iki yöne çevirerek kullanılabilen bu bağlantı sayesinde kablolunun hangi tarafının nereye takılacağı derdi ortadan kalkıyor. Aynı anda birçok cihaza bağlanabilirliği ile de dikkat çeken seride; 802.11ac Wi-Fi özelliği ile birlikte dört adet USB 3.0 port ve bir adet USB 2.0 port da yer alıyor.
3 boyutlu eğlence keyfi, yüz tanıma teknolojisi
Geniş izleme açısı ile birlikte 4K/UHD çözünürlüğe sahip ultra tepki hızına sahip çoklu dokunmatik IPS ekranı ile Zen AiO Pro serisi, tüm detayları ortaya çıkaran canlı ve keskin görüntü kalitesini izleyicinin beğenisine sunuyor. %100 sRGB’ye kadar renk gamı ise daha zengin ve parlak renkleri bir araya getiriyor.
Bilgisayarların altı hoparlörden oluşan ses sistemi üç boyutlu net seslerin verilmesini sağlıyor. 8-watt stereo kanalların kullandığı bilgisayarın iki yanındaki üçer hoparlör gerçekçi stereo ses sunarken toplamda 16 watt gücünde ses çıkışı kullanıcının beğenisine sunuluyor.
Zen AiO Pro serisinde kullanılan üstün teknoloji, ister en son filmleri izlesin isterse oyun oynasın ya da müzik dinlesin kullanıcılara muhteşem bir eğlence deneyimi yaşatıyor.
Zen AiO Pro Z240IC bilgisayarında kullanılan Intel RealSense kamera geleceğin etkileşim kabiliyetini de günümüze taşıyor. Ön tarafta yer alan kamera ile kişi veya nesnelerin hareketleri tam olarak tespit edilerek bilgisayarlar ile daha önce tahmin edilemeyen şekilde bir etkileşim yaratılıyor. Örneğin 3B yüz tanıma teknolojisi ile kullanıcının yüzü giriş için gerekli şifre olarak kullanılabiliyor veya aile bireyleri hareketler ile kontrol edilen en yeni oyunları oynayabiliyor.
Zen AiO Pro: Kendi kişisel bulutunu yarat
Sahip olduğu büyük ekran ve yüksek hızdaki bağlantı gücü ile Zen AiO Pro diğer cihazlardan içerik alırken de üstün bir performans sergiliyor. Özel olarak geliştirilmiş ASUS HomeCloud, PC Link, Share Link ve SyncUp uygulamaları, Zen AiO Pro serisini ev için bulut depolama merkezine dönüştürüyor. Böylece aile içerisindeki bireyler kendi dosyalarını ve verilerini birçok cihaz üzerinden düzenleyebiliyor ve diledikleri yerden, diledikleri cihaz üzerinden kolaylıkla bu içeriklere ulaşabiliyor.
ASUS HomeCloud kullanıcılara, tüm mobil cihazlardan kablosuz şekilde erişilebilecekleri kişisel bulut depolama alanı oluşturmalarına yardımcı oluyor. Zen AiO Pro kullanıcıları bir yıl ücretsiz 100GB ASUS WebStorage hesabının da sahibi oluyor. HomeCloud ise verileri buraya otomatik olarak depolarken kullanıcıların belirlediği dosyaların online olarak erişebilir olmasını sağlıyor.
Mobil cihazların ekranlarını Zen AiO Pro bilgisayarlara taşıyan PC Link böylece kullanıcıların gelen arama ve uygulama bildirimlerini PC üzerinden takip etmelerine imkan veriyor. Bu sayede kullanıcılar Zen AiO Pro bilgisayarlarını kullanırken mobil cihazlarını sık sık kontrol etme derdinden kurtuluyor.
Share Link uygulaması ise tüm boyut ve formatlardaki dosyaların kablosuz bir şekilde Zen AiO Pro ve mobil cihazlar arasından transfer edilebilmesini sağlarken SyncUp, Zen AiO Pro ile mobil cihazlar arasında otomatik dosya senkronu yapıyor. ASUS Zen AiO Pro Z240IC ve Z220IC bilgisayarlar bu yılın ilerleyen aylarında dünya genelinde raflardaki yerlerini alacak.
TEKNİK ÖZELLİKLER ASUS Zen AiO Pro Z240IC ASUS Zen AiO Pro Z220IC İşletim Sistemi Windows 10 Ekran 23.8 inç IPS 4K/UHD 3840×2160 / Full HD 1920×1080 21.5 inç VA Full HD 1920×1080 Dokunmatik Ekran
özellikleri 1) 10-nokta kapasiteli çoklu dokunmatik 1) 10- nokta kapasiteli çoklu dokunmatik İşlemci Intel® Core™ i7-6700T / Core i5-6400T / Core i3-6100T Intel® Core™ i7-6700T / Core i5-6400T / Core i3-6100T Yonga Seti H170 / H110 H110 Ekran Kartları 1) NVIDIA® GTX™ 960M, 4GB / 2GB VRAM GDDR5
2) NVIDIA® GTX™ 950M, 2GB / 1GB VRAM GDDR5
1) NVIDIA® GTX™ 960M, 2GB VRAM GDDR5
2) NVIDIA® GTX™ 950M, 2GBVRAM GDDR5
3) Intel® HD Graphics 530
Bellek 2133Mhz hızında DDR4, 2 x SO-DIMM slot, 8GB / 16GB / 32GB 2133Mhz hızında DDR4, 2 x SO-DIMM slot, 4GB / 8GB / 16GB Depolama 1TB HDD / 2TB HDD / 1TB HDD+128GB SSD / 512GB PCIe® SSD 500GB HDD / 1TB HDD / 1TB HDD+128GB SSD / 512GB PCIe® SSD Kablosuz Ağ 802.11ac + Bluetooth® 4 (M.2, 2T2R), Intel® WiDi destekli 802.11ac + Bluetooth® 4 (M.2, 2T2R), Intel® WiDi destekli LAN 10/100/1000Mbit/s Kamera &
Dahili Mikrofon 1) 1MP 720P HD, 2 x dijital mikrofon
2) Intel® RealSense™ kamera, 2 x dijital mikrofon 1M 720P HD, Dijital Micx2 Ses Özelliği ASUS SonicMaster Premium Hoparlörler 8+8W Stereo Hoparlörler Arayüz I/O port 1 x USB 3.1 (Type-C)
4 x USB 3.0
1 x USB 2.0
1 x mikrofon
1 x kulaklık
1 x 2-in-1 kart okuyucu (SD/MMC)
2 x HDMI-out (Z240) ; 1 x HDMI-out (Z220)
1 x power
1 x LAN
1 x Kensington kilit slotu
Güç Kaynağı 180W 180W / 120W Klavye + Fare Kablosuz klavye + Fare

 

[mehmetkarahanlı]

Autodesk, 2015 yılının üretim trendlerini ve bu trendlerin uzun vadede üretim sektörünü nasıl baştan aşağı değiştireceğini paylaşıyor. Autodesk’e göre bu yıl, çok daha farklı bir teknolojiyle canlanan binalar, dijital şehirler ve hatta uzayda üretim söz konusu olacak.Autodesk, 2015 yılının üretim trendlerini ve bu trendlerin uzun vadede üretim sektörünü nasıl baştan aşağı değiştireceğini paylaşıyor. Autodesk’e göre bu yıl, çok daha farklı bir teknolojiyle canlanan binalar, dijital şehirler ve hatta uzayda üretim söz konusu olacak.

3D yazıcılar ve baskı, büyük veri, arttırılmış gerçeklik gibi son dönemlerde hayatımıza büyük etki edenteknolojiler, bu yıl daha yoğun bir şekilde ön plana çıkacak ve geleceğe yön verecek. Bunlardan biraz bahsetmek gerekirse:
1. Kitlesel Kişileştirme

Kitlesel kişileştirme kavramı, 2015 yılından itibaren daha geniş kitlelere ulaşmaya başlayacak. 3Dyazıdan kişiselleştirilmiş kulaklık üreten ABD merkezli start-up Normal, bu teknoloji ile kullanıcıların kulaklarına en mükemmel şekilde oturan kulaklıkları sunuyor. Normal CEO’su Nikki Kaufman’ın tanımıyla “vücudunuza özel olarak üretilen” bu kulaklıklar, kişiselleştirilmiş ürün teknolojisinin gelebilecek olduğu en son nokta. Autodesk, artık kullanıcıların kendi ihtiyaç, tercih ve vücutlarınaözel olarak tasarlanmış “tek” ürünleri daha çok tercih ve talep edeceklerini öngörmekte.

2. Dijital Şehirler

Büyük veri, şehirlere bilgi sağlayacak. Günümüzün binaları, altyapı çalışmaları ve şehirlerinin tasarı ve inşaat süreçleri için pek yeterli olduğu söylenemez. Ölçekli maketler, her ne kadar düzgün yapılırsa yapılsın, bir şehir bağlamında yapılacak olan binaların nasıl bir etki yaratacağı konusunda bir fikir sahibi olunamıyor. Bugünün mimar, mühendis ve şehir planlamacıları, lazer tarama sistemleri, sensörler ve bulut tabanlı yazılımlar gibi teknolojinin yeni nimetlerinden yararlanacak ve şehirlerin 3Dmodellerini oluşturarak, sanal şehri her açıdan gözlemleyebilecek. Bu sayede inşaat konusunda fikir sahibi olabilecek. Tek tuşla analizler yapıp değişiklik gerçekleştirme kolaylığını da beraberinde getiren bu teknoloji Los Angeles, Chicago, Singapur, Tokya ve Boston gibi büyük şehirlerde kullanılmaya başlandı. Bu “Dijital şehirlerin” 3D modelleri, şehirdeki binaların şekil ve lokasyonu gibi bilgilerin yanı sıra, şehrin canlı bir tablosunu da çıkarmakta. Kaldırımlardan şehirde enerji kullanımına, karbon ayak izinden su dağıtımına, ulaşımdan bulaşıcı hastalıkların yayılma hareketine kadar çeşitli bilgileri “digital” ortamdan takip etmek mümkün.

3. İnsanların ve Robotların Ortak Yaşamı

Robotlarla ilişkimiz boyut değiştirecek. (Biraz garip bir cümle oldu ama neyse, devam edelim) Gelecekte insanlar ve robotlar arasında ki etkileşme artacak ve birbirlerinden daha fazla yararlanabilecek. Günümüzde ki robotlar veri toplama, makine dillerinden bir anlam çıkarma veanalitik bilgiye dönüştürme gibi yeteneklerle sınırlı. Tahmin ediliyor ki gelecekte robotların, insanlardan kılavuzluk beklemeden de çalışması mümkün olacak. Robot deyip geçmemek lazım, belli olmaz bunlara.

4. Üretken Tasarım

Lightning Motorcycles adındaki şirket, yeni elektrikli motosiklet modelleri için arka tekerleği ve gövdeyi bağlayan oynar kolda yeni nesil tasarımlar gerçekleştirmek için Autodesk’in bir yaklaşımını kullandı. “Project Dreamcatcher” adlı bilgisayar destekli (CAD) sistem ile otomatik olarak belirli tasarım kriterlerine uygun birçok tasarım geliştiren şirket, bu çözüm yoluyla en etkili tasarıma ulaşmayı başarmış durumda. Autodesk’e göre gelecekteki dönemde tamamen organik yada oldukça matematiksel görünen komplike formlara aşinalığımız artacak durumda.

5. Uzay Ortamında Üretim

Made in Space adlı şirket tek bir konu üstünde durmakda: Uzayda üretim. 3D baskı teknolojisi testlerinde 30 bin saati geçkin çalışma gerçekleştiren Made in Space; bilgi birikimini, Uluslararası Uzay İstasyonu’nde kullanabilecek ilk 3D yazıcılarını tasarlayıp üretmek için kullanmakta. Uzay ortamında üretilecek olan uzay sistemleri gelecekte daha çok yaygınlaşacak ve böylelikle yapılan tasarımların maliyet fiyatlarında da rahatlama söz konusu olacak.

6. Yaşayan Binalar

Yeni malzeme ve teknolojiler sayesinde binalar “canlanmaya” başlayacak. Tasarım ve araştırma stüdyosu The Living’in kurucu ortağı olan David Benjamin, İngiltere’deki Cambridge Üniversitesibitki biyologlarıyla işbirliği yaparak bakterilerden yeni kompozit malzemeler üretmeye başlayacak. Plastik üretimi için ham madde olarak petrol yerine yenilenebilir şeker kullanılıyor. The Living, 2014 yılında yapılan Modern Sanat Müzesi ve Moma PS1'in Genç Mimarlar Programıyarışmasına da, Hy-Fiismi verilen “yaşayan” bir enstalasyon ile katıldı. İnovatif malzemeler şirketi Ecovative ile birlikte geliştirilen enstalasyon, mısır sapı ve mantar gibi tamamı doğada çözülebilen malzemelerden 10 bintuğla ile inşa edildi. 13 metrelik bu kule eser yaz sonunda demonte edilerek, tuğlaları yeniden toprağa dönüştürüldü. 2015 yılında da bu gibi çalışmaların daha yaygın olarak görülmesi bekleniyor.

7. Arttırılmış Gerçeklik Tasarım Kazanıyor

Oculus Rift gibi yeni sanal cihazlar ve arttırılmış gerçeklik için yapılan tasarımların daha fazla görünür olması için, yeni nesil tasarımcıların da artış olması gerekiyor.Autodesk fütüristlerine göre hazır bir şekilde kullanılan dokunmatik ekran teknolojisi, sanal ve arttırılmış gerçeklik platformları ile yaratılmış olan boyutlardan faydalanılacak ve “Sanal Gerçeklik Tasarımı” nın önünü açacak.

8. 3D Veri Patlaması

Autodesk, 123D Catch uygulaması veya Structure sensörü gibi uygulamalar ile mobil cihazlarda 3Dmodellemenin kolaylaşması sayesinde herkesin etrafındaki üç boyutlu dünyayı sanal olarak görüntüleyebileceği düşünülüyor. Sosyal platformlar, 3 boyutlu verinin doğrudan paylaşılmasını mümkün kılacak ve işbirliğine dayalı olarak 3D deneyimini sizlere yaşatacak. WebGL teknolojisi ve 3D baskının daha yaygın olarak kullanılmaya başlamasıyla birlikte, 2015 yılında 3 boyut veri miktarında ciddi bir artış yaşanabilir.

​

 

[mehmetkarahanlı]

Bilim kurgu filmlerinin olmazsa olmazı ışınlanma olayı, kısmen de olsa gerçeğe dönüşüyor. Microsoft, HoloLens yardımı ile mükemmel bir işe imza attı.
Sanal gerçeklik sistemleri konusunda HoloLens ile önemli bir adım atan Microsoft, şimdi HoloLens sayesinde kurduğu altyapı ile inanılmaz bir işe daha imza atıyor;Holoport.

Peki nedir bu Holoport? Holoport aslında iki teknoloji teriminin adının basitçe birleştirilmiş hali; hologram ve teleport. İşte Microsoft'un yeni sisteminin de tam olarak yaptığı şey bu. Sizin görüntünüzü 3 boyutlu hologram şeklinde istediğiniz yere teleport etmek.

Bir odaya yerleştirilen ve 3D sensörleri bulunan kameralar ile yapılan bu işlem sayesinde üç boyutlu hologram görüntünüzü istediğiniz yere aktarabilmeniz mümkün. Tabi işin içinde HoloLens gibi bir sanal gerçeklik gözlüğünün de olması şart.
Tabi Microsoft'un bu sistemi yolun daha çok başında. Ancak böyle bir şeyin yakın bir zaman içinde rahatlıkla kullanılabilecek olması gerçeği müthiş heyecan verici. Bu arada Microsoft'un araştırma ekibinin başındaki isim Shahram Izadi'nin dediğine göre sistemde daha önceden kaydedilen görüntülerin de oynatılabilmesi mümkün olacak ki bu olayı daha da müthiş kılıyor.

 

[mehmetkarahanlı]

Bundan birkaç sene sonra yeni teknolojilerin üretilmesiyle birlikte tarihe karışacak ve kimse tarafından hatırlanmayacak bazı teknolojileri sizler için derledik.
Teknoloji günden güne gelişiyor ve zaman geçtikçe gelişme hızını arttırıyor. Teknolojinin durmak bilmeyen ilerlemesi, şu an kullandığımız ve belki de bizim için hayati önem taşıyan bazı cihazların ve sistemlerin bundan sadece birkaç sene sonra kullanılmayacak olması anlamına geliyor. Örneğin bundan sadece 10-15 sene önce her otomobilde bulunan kaset çalarlar, bugün neredeyse kimse tarafından kullanılmıyor. Evlerin vazgeçilmez cihazlarından birisi olan dev radyolar, artık sadece antikacılarda görülebiliyor.

Bu haberimizde bugün hepimizin kullandığı ancak yakın gelecekte teknoloji tarafından tarihin tozlu sayfalarına gömülecek olan teknolojilerden bahsettik.
[h=3]Faks Cihazları[/h]

Fask cihazları e-postanın keşfinden sonra tarihe karışması gereken cihazlardan birisiydi ancak ilginç bir şekilde varlığını bugünlere kadar sürdürdü. Bunun nedeni bazı belgelerin ve yazıların imza gerektiriyor olması ancak "elektronik imza" teknolojisinin üretildiğini ve faksa gerek kalmadığını da hatırlamakta fayda var. Yani bu demek oluyor ki sadece birkaç sene içerisinde faks cihazlarına da elveda diyeceğiz.
[h=3]CD ve DVD Oynatıcılar[/h]

Bu cihazların can çekiştiği bir dönemdeyiz. Eskiden her evde bulunan CD ve DVD oynatıcılar, internet hızının artması ve bilgisayarların yaygınlaşmasıyla birlikte dönemlerinin sonuna geldiler. CD ve DVD oynatıcıların sadece birkaç sene içerisinde komple ortadan kalkacağına eminim. Bu olayda akıllı televizyonların da payı büyük.
[h=3]Kablolu Şarj Cihazları[/h]

Akıllı telefonlarda kablosuz şarj cihazları kullanılmaya başlandı ve bu teknolojinin gelişmesiyle birlikte şarja ihtiyaç duyan tüm cihazlar kablosuz şarj cihazı kullanabilirler. Bilim adamları bu teknolojiyi elektrikli arabalar için bile geliştiriyorlar.
[h=3]Uzaktan Kumandalar[/h]

Hareket sensörlerinin ve ses algılama sistemlerinin zirvede olduğu bu dönemlerde akıllı televizyonlarımızda bulunacak olan sistemler sayesinde kumandaya hiç ihtiyacımız olmayacaktır. Kumandayı arama çilesinden de kurtulmuş olacağız.
[h=3]SIM Kartları[/h]

Telefonlarımızı kullanabilmemiz için gerekli olan SIM kartları, ilerleyen senelerde telefonlarımla birlikte gelecek. Bu da SIM kartlarının kullanılmayacak olması anlamına geliyor.
[h=3]Kredi Kartları[/h]

Kredi kartlarının bize sağladığı kolaylıklar gelecekte de devam edecek ancak bu kolaylıklardan yararlanmak için karta ihtiyacımız olmayacak. Akıllı telefonlarımızda veya akıllı saatlerimizde bulunan sistemler sayesinde kredi kartı kullanımı sonlanacak.
[h=3]Anahtarlar[/h]

Parmak izi okuyucusu, retina tarayıcısı gibi cihazların yaygınlaşmasıyla birlikte anahtarları yanımızda taşımak zorunda kalmayacağız. Tabii ki bu durum, cihazların güvenlik düzeylerinin yükseleceğini de gösteriyor.
[h=3]3D Televizyonlar[/h]

Sanal gerçeklik cihazlarının gelişmesiyle birlikte tarihe karışacak olan 3D televizyonlar, teknoloji bu hızla gelişmeye devam ederse televizyon sektörünün zirvesine asla oturamayacaklar.

 

[mehmetkarahanlı]

[FONT=&quot]Bisiklet hakkında tüm bildiklerinizi unutun ve geleceğin bisikleti Cyclotron ile tanışın.... [FONT=&quot]
Haberimizin konusu “bisiklet demeye bin şahit ister” diyebileceğimiz bir bisiklet ile ilgili… Gerçekten de bu araç için bisiklet demek çok zor çünkü bir bisikletin sunduğu teknolojilerin çok ötesinde teknolojiler barındırıyor. Tron filminden fırlamış gibi duran Cyclotroniçin üreticisi “bisikletin geleceği” tanımını kullanıyor. Gerçekten de onun için bisikletin geleceği diyebiliriz. [h=3]Sıradışı Dış Görünüm![/h]Öncelikle Cyclotron’un görünümünden biraz söz etmek istiyorum. Carbon - Fiber malzemeden imal edilen bisikleti yolda görseniz dönüp bir daha, hatta bir daha bakabilirsiniz çünkü geleneksel bisikletlerden oldukça farklı. Hele ki bu bisiklet ile gece karşılaşırsanız yaratacağı farklılık etkisi 10 katına yükselebilir. Tamamen ışıklı lastikler ve tasarım karanlıkta görünülürlüğü artırdığı gibi dışarıdan da muhteşem görünüyor.


[h=3]Hangi Teknolojilere Sahip?[/h]Tabii ki Cyclotron’un tek özelliği dış görünümü değil. Bisiklet tamamen yenilikçi teknolojiler ile donatılmış. İlk şoku lastiklerde yaşayabilirsiniz çünkü bu lastiklerde hava yok. Haliyle lastik patladı, indi gibi dertler de yok. Elektronik vites sistemi, GPS, Bluetooth desteği, yerleşik sensörler ile yol verileri sağlama, kalori, kalp atışı, hız, eğim, güç hesaplama, akıllı telefon desteği, Android ve iOSuygulaması ile eşzamanlı çalışma, kendi kendine şarj olma gibi birçok özellik bisiklet ile birlikte sunuluyor. Bir şeyler taşımak için modüler aksesuarlar da düşünülmüş. Cihazın lastiklerine eklenen jant kapağı şeklindeki bagajlara ufak tefek malzemeleri yerleştirmek mümkün.[h=3]Ne Zaman Piyasaya Çıkacak?[/h]Bir Kickstarter projesi olan Cyclotron için 50 bin euro daha destek gerekiyor. Beklenen destek sağlanırsa bisikletin piyasaya çıkış tarihi ise önümüzdeki yılı bulabilir. Bir bisiklet kullanıcısı olarak oldukça başarılı görünen projenin hayata geçmesini gerçekten çok isterim. Artık bisikletler için köklü bir değişim zamanı geldi. Ürünün Kickstarter sayfasına buradan ulaşabilirsiniz.
[/FONT]
[/FONT]

 

[mehmetkarahanlı]

İnternete giren telefonlar, bilgisayarları geçti!

Araştırmaya göre internette harcadığımız zamanın yarısını mobil uygulamalar alıyor.

Geçen haftasonu ne kadar insan hava durumunu telefonlarından kontrol etti? Hava yağmurluysa sinamadaki filmleri kontrol ettiler mi? Bunların hepsini telefondan mı, yoksa bilgisayarda mı yaptılar? Büyük olasılık telefonlarından...
Medya analizi yapan bir şirket olan comScore'a göre Amerika'da akıllı telefon uygulamaları internette geçirilen vaktin yüzde 50'sini kaplamaya başladı. Şirket durumu bir blog gönderisinde şu şekilde açıkladı; "Akıllı telefon uygulamaları zaten hayatımızda önemli bir yere sahipti. Ama bu derece büyüyüp diğer bütün medya platfromlarını gölgede bırakması akıllı telefonların gerçekten ne kadar merkezi bir konuma geldiklerini gösteriyor."
Bu kesinlikle internet sahnesinde büyük bir dönüm noktası. 2008'de Google ve Apple'ın mobil uygulama mağzalarını açmasından sonra, 10 yıl geçmeden uygulamalar başrol oynamaya başladılar. Kullanıcıların yüzde 57'si internete erişmek için telefonlarını kullanırken, bu oran bilgisayar için yüzde 32, tablet için ise yüzde 11.
Peki bu patlamanın sebebi ne?

comScore açıklamasının devamında durumu şöyle özetliyor: "Telefonların ekranlarının büyümesi ve 4G'nin yaygınlaşması masaüstü bilgisayarları ve tabletleri günlük bazı işlerin yerine getirilmesi bakımından geride bırakmıştır. Ulaşılabilirlik çok önemli bir faktör. Akıllı telefonlarımız sürekli yanımızda ve bir kaç dokunuşla istediğimiz bilgiye hızlı şekilde ulaşmamız bu patlamanın önemli sebeplerinden."
Ama hemen bilgisayarlarınızı ve tabletlerinizi bir kenara kaldırmayın. Bu cihazların internette oynadıkları kendi rolleri daha uzun süre yok olmayacak...