18 Aralık 2015
Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim'in 5 Ocak 2016 Salı günü yapacağı açıklamaları herkes merakla beklerken spor yazarı Serdar Ali Çelikler'dan bomba bir yazı geldi. Çelikler yazısında "Fatih Terim açıklamasını yapıp ardından Futbol Direktörlüğü’nden istifa edebilir" iddiasında bulundu.
İşte güne damgasını vuran yazı…
Yaklaşık 10 gündür birkaç yazarının köşesinde, kısmen eksiklikler de olsa bazı gazetelerde görmüş; okumuş olmalısınız. Fatih Terim, 5 Ocak’ta geçen yıl aynı tarihte açıkladığı manifestonun sonuçlarını açıklayacak ve belki de Futbol Direktörü sıfatını arkasında bırakacak.
Terim, 2015 manifestosunda daha çok antrenörler ve kulüp yapısı ile ilgili konuları gündeme getirmiş; MHK, PFDK gibi kurumlarla ilgili önerilerini sıralamıştı.
Konuşmasının sonunda ise federasyon, genel kurul yapısı ve yine kurullarla ilgili fikirleri olduğunu belirtip detaya girmemişti. 2016’nın 5 Ocak’ında Adana’da yapacağı konuşmasında hem daha önce detaylandırmadığı bir takım önerilerini ete kemiğe bürüyecek hem de tam 1 yıl önce söylediği, önerdiği, istediği konuların yerine getirilmediğinden dem vuracak.
Bu konuyla ilgili Terim ile konuştum. Ama TFF’den herhangi biri ile konuşmadım. Öte yandan TFF’den yayıldığı söylenen bazı iddialar kulağıma geldi.
Şimdi kısa kısa özetleyeyim;
Fatih Terim yıllardır herkesin dile getirdiği Futbol Genel Kurulu’nun yapısını kesin olarak değiştirme konusunun altını çizecek. Bugün genel kurul delegasyonunun yüzde 90’ı kulüplerin elinde. Dünyada genel olarak bu oran yüzde 50 iken bizde yüzde 90. Dolayısıyla yönetim belirleyen hakim güç delegeler vasıtası ile kulüpler. Bu oranın değişmesi gerektiğini belirtecek.
Ayrıca ilk kez duyacağımız 2 önerisi var. Birincisi MHK – PFDK- Tahkim gibi kurullar hem TFF yönetimden sonra (1 veya 2 yıl sonra) yine genel kurul tarafından seçilmeli. Böylece TFF ile en ufak bir organik bağı kalmamalı. Ayrıca bu kurullar bugünkü gibi TFF ile aynı binada değil farklı mekanlarda olmalı. İkinci farklı fikir de genel kurul delegasyonu arasından bir Lig Kurulu seçilmeli ve bu kurulun ligin organizasyon yapısından, kurul seçimlerine kadar etkin olmaları. Yani her ligin kendi kurulunun; kendi liginde etkin olması talebi. Burada Kulüpler Birliği’nin tamamen saf dışı kalması söz konusu değil. Hatta kulüp temsilcilerini lig dizaynında da etkili olması öngörülüyor. Başka bir iki öneri daha olacak. Ve elbette bu yeni önerilerin dışında 1 yıl öne dile getirilen önerilerin yüzde 90 yerine getirilmediğinden ötürü eleştirileri de sıralayacak hoca. Örneğin geçen yıl “127 profesyonel kulüp fazla. Çünkü en az yüzde 40’ı profesyonellik şartlarına uygun değil” demişti; profesyonel kulüp sayısı 130’a çıktı.
Bizzat dinlediğim önerilerin neredeyse tamamı yıllardır bizlerin de dile getirdiği ve desteklediğimiz konular olsa da bazı maddeleri bazı maddelerin hayata geçirilmesinin mümkün olamayacağını belirttim kendisine. Sosyal-ekonomik-siyasal nedenlerle yanaşılmayacağını söyledim.
Ayrıca kurul seçimi ve yapılandırılmasında UEFA’nın tavsiyelerine aykırı olduğu da biliniyor. Benim tespitlerimin ardından verdiği cevaplardan sohbetimizden çıkarımım şu oldu:
1. Fatih Terim açıklamasını yapıp ardından Futbol Direktörlüğü’nden istifa edebilir.
2. Avrupa Şampiyonası sonuna kadar süre verebilir.
3. Tüm görevlerinden istifa edebilir.
4. İstifa etmez, bazıları kişiler bazıları kurumlar olmak üzere değişimin önünde durmak isteyenlerin isimlerini verip ‘mücadele edeceğim’ diyebilir.
5 Ocak’tan sonra kesin olan bir değişimin olacağı. Ama TFF ve genel kurul yapısında ama futbol direktörlüğü konusunda.
TFF’ye yakın olan bazı isimlerden sızan iddialara göre ise Terim’in bu çıkışı yapma gerekçesi turnuvaya katılım hakkı elde etmemiz. Yahut Terim’in turnuva sonrası transfer olma ihtimaline zemin hazırlama çabası. Ama “adam haklı ama bazı şeyleri değiştirmek bazen imkansızdır” yorumu da yapılıyor. Bakalım 6 Ocak itibariyle ne tür bir değişime tanık olacağız. (habertürk)
Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim'in 5 Ocak 2016 Salı günü yapacağı açıklamaları herkes merakla beklerken spor yazarı Serdar Ali Çelikler'dan bomba bir yazı geldi. Çelikler yazısında "Fatih Terim açıklamasını yapıp ardından Futbol Direktörlüğü’nden istifa edebilir" iddiasında bulundu.
İşte güne damgasını vuran yazı…
Yaklaşık 10 gündür birkaç yazarının köşesinde, kısmen eksiklikler de olsa bazı gazetelerde görmüş; okumuş olmalısınız. Fatih Terim, 5 Ocak’ta geçen yıl aynı tarihte açıkladığı manifestonun sonuçlarını açıklayacak ve belki de Futbol Direktörü sıfatını arkasında bırakacak.
Terim, 2015 manifestosunda daha çok antrenörler ve kulüp yapısı ile ilgili konuları gündeme getirmiş; MHK, PFDK gibi kurumlarla ilgili önerilerini sıralamıştı.
Konuşmasının sonunda ise federasyon, genel kurul yapısı ve yine kurullarla ilgili fikirleri olduğunu belirtip detaya girmemişti. 2016’nın 5 Ocak’ında Adana’da yapacağı konuşmasında hem daha önce detaylandırmadığı bir takım önerilerini ete kemiğe bürüyecek hem de tam 1 yıl önce söylediği, önerdiği, istediği konuların yerine getirilmediğinden dem vuracak.
Bu konuyla ilgili Terim ile konuştum. Ama TFF’den herhangi biri ile konuşmadım. Öte yandan TFF’den yayıldığı söylenen bazı iddialar kulağıma geldi.
Şimdi kısa kısa özetleyeyim;
Fatih Terim yıllardır herkesin dile getirdiği Futbol Genel Kurulu’nun yapısını kesin olarak değiştirme konusunun altını çizecek. Bugün genel kurul delegasyonunun yüzde 90’ı kulüplerin elinde. Dünyada genel olarak bu oran yüzde 50 iken bizde yüzde 90. Dolayısıyla yönetim belirleyen hakim güç delegeler vasıtası ile kulüpler. Bu oranın değişmesi gerektiğini belirtecek.
Ayrıca ilk kez duyacağımız 2 önerisi var. Birincisi MHK – PFDK- Tahkim gibi kurullar hem TFF yönetimden sonra (1 veya 2 yıl sonra) yine genel kurul tarafından seçilmeli. Böylece TFF ile en ufak bir organik bağı kalmamalı. Ayrıca bu kurullar bugünkü gibi TFF ile aynı binada değil farklı mekanlarda olmalı. İkinci farklı fikir de genel kurul delegasyonu arasından bir Lig Kurulu seçilmeli ve bu kurulun ligin organizasyon yapısından, kurul seçimlerine kadar etkin olmaları. Yani her ligin kendi kurulunun; kendi liginde etkin olması talebi. Burada Kulüpler Birliği’nin tamamen saf dışı kalması söz konusu değil. Hatta kulüp temsilcilerini lig dizaynında da etkili olması öngörülüyor. Başka bir iki öneri daha olacak. Ve elbette bu yeni önerilerin dışında 1 yıl öne dile getirilen önerilerin yüzde 90 yerine getirilmediğinden ötürü eleştirileri de sıralayacak hoca. Örneğin geçen yıl “127 profesyonel kulüp fazla. Çünkü en az yüzde 40’ı profesyonellik şartlarına uygun değil” demişti; profesyonel kulüp sayısı 130’a çıktı.
Bizzat dinlediğim önerilerin neredeyse tamamı yıllardır bizlerin de dile getirdiği ve desteklediğimiz konular olsa da bazı maddeleri bazı maddelerin hayata geçirilmesinin mümkün olamayacağını belirttim kendisine. Sosyal-ekonomik-siyasal nedenlerle yanaşılmayacağını söyledim.
Ayrıca kurul seçimi ve yapılandırılmasında UEFA’nın tavsiyelerine aykırı olduğu da biliniyor. Benim tespitlerimin ardından verdiği cevaplardan sohbetimizden çıkarımım şu oldu:
1. Fatih Terim açıklamasını yapıp ardından Futbol Direktörlüğü’nden istifa edebilir.
2. Avrupa Şampiyonası sonuna kadar süre verebilir.
3. Tüm görevlerinden istifa edebilir.
4. İstifa etmez, bazıları kişiler bazıları kurumlar olmak üzere değişimin önünde durmak isteyenlerin isimlerini verip ‘mücadele edeceğim’ diyebilir.
5 Ocak’tan sonra kesin olan bir değişimin olacağı. Ama TFF ve genel kurul yapısında ama futbol direktörlüğü konusunda.
TFF’ye yakın olan bazı isimlerden sızan iddialara göre ise Terim’in bu çıkışı yapma gerekçesi turnuvaya katılım hakkı elde etmemiz. Yahut Terim’in turnuva sonrası transfer olma ihtimaline zemin hazırlama çabası. Ama “adam haklı ama bazı şeyleri değiştirmek bazen imkansızdır” yorumu da yapılıyor. Bakalım 6 Ocak itibariyle ne tür bir değişime tanık olacağız. (habertürk)