cilginyurekli
Aktif Üye
“Türkiye’de Netflix olsaydı daha güzel bir hayatımız olurdu” diye hayıflandığımız, elalem cayır cayır, sezon sezon dizi izlerken bizi HD izle, full izle, hemen izle sitelerine muhtaç bırakan zavallı hayatımız artık güzelleşiyor.
Zira Netfix artık dünyaya açıldı! Yani Netflix artık Türkiye’de! Yani gelsin uykusuz geceler, aman sabahlar olmasınlar, hatta bazıları için “Netflix and chill”ler…
Netflix geldi gelmesine de euro bazındaki abonelik sistemi Türkiye için aynı şekilde geçerli mi olacak, şu an olmayan altyazılar ne zaman gelecek, daha da önemlisi arşivinde bulunan tüm dizileri biz de izleyebilecek miyiz gibi sorular şu an kafamızı karıştırıyor.
Ama olsun dedik, izleme ihtimalimizin bile güzel olduğu Netflix dizilerinden bazılarını listeledik. Arada Türkiye’de güzel şeyler de oluyor dostlar.
[h=2]1. Narcos[/h]
Narcos Netflix’in özel olarak hazırlamış olduğu yapımlar arasında. Dünyanın en büyük uyuşturucu kaçakçılarından Pablo Escobar‘ın hayatını anlatan dizi böylelikle gerçek hayattan uyarlama bir seri olarak karşımıza çıkıyor. Hiçbir şeyi yokken yaptığı yasa dışı işler ile servetini katlamış olan Pablo’nun peşine düşen dedektif Steve Murphy ile maceralarını nefesimizi tutarak izleyeceğiz yani.
[h=2]2. Sense8[/h]
Bilimkurgu sevenlerin keyfini gıcır yapacak Sense8 dünyanın 8 farklı yerinde yaşayan ve gizemli bir şekilde birbirleriyle bağlantıları olan 8 ayrı kişiyi konu alıyor. 8 farklı yer demişken sıralayalım: Buralar Birleşik Krallık, Seoul, Mumbai, Nairobi, Berlin, Mexico City, San Francisco ve Chicago. Her bölümde buralarda yaşayan bir karakteri yakından tanıtılırken bu 8 kişiden bazıları bir araya gelmeye çabalarken, bazıları ise birbirini öldürmeye çalışıyor.
[h=2]3. Orange Is The New Black[/h]
Bu dizimiz turuncu kıyafetlerle dolu, zira tüm dizi hapishanede geçiyor. Piper Chapman’ın 10 yıl önce üniversitedeyken tanıdığı bir uyuşturucu satıcısı olan Alex yüzünden tutuklanması ve birkaç yıllığına hapse düşmesiyle biz de demir parmaklıkların arkasına giriyor ve oradaki farklı karakterler dostluklar kurarak her şeyi en baştan sorguluyoruz.
[h=2]4. Daredevil[/h]
Bir Marvel başyapıtı ile karşı karşıyayız sayın izleyenler. Gerçek adı Matt Murdock olan Daredevil, gündüzleri avukatlık yapar, geceleri ise Daredevil karakteriyle suçlularla mücadele eder. Süpermen’in kör olanı gibi ama daha iyi. İzleyin.
[h=2]5. Jessica Jones[/h]
Daredevil izleyen bunu da izledi! Netflix’in ikinci Marvel uyarlaması, süper kahraman dizisi. Jessica Jones’cuğumuzun süper yeteneği ise kimyasal bir sızıntı sonucu oluşan insanüstü bir güce ve dirence, ses hızına yakın hızlarda uçma yeteneğine sahip olması. Sonra gelsin kötülerle savaşmalar, maceralar…
[h=2]6. Marco Polo[/h]
Tarihi dizi sevenlerdenseniz ve Muhteşem Yüzyıl’a gıcıksanız olay Marco Polo’dur. 1254’te Venedik’te başlayan bir masal gibi Marco Polo’nun yolculuğunu izlediğimiz dizinin dev bir bütçeyle, muhteşem dekor ve kostümlerle çekildiğini söyleyelim, pek spoiler vermeden sıradaki diziye geçelim.
[h=2]7. House of Cards[/h]
Frank Underwood reis! Politik dizi sevmeyenleri bile “Oha”, “Yok artık” diye müptelası yapan House of Cards’da güç ve iktidar için nelerin mübah olduğunu izleyip dönüp bir de ülkemize bakıyoruz. Kevin Spacey’in canlandırdığı Frank Underwood, ya da karıcığı Clarie’in deyişiyle Francis’in Dışişleri Bakanı olmayı beklerken babayı alması, bunun üzerine hırslanıp yoluna çıkan herkesi ezip geçmesi, önce Başkan Yardımcısı sonra da ABD Başkanı olmasını izliyoruz. Ne pis şeysin sen be politika.
[h=2]8. Bloodline[/h]
“Biz kötü insanlar değiliz, ama kötü bir şey yaptık” diyen bir aile düşünün. Ailenin yüz karası olan büyük oğul Danny geri dönünce ailenin pis, karanlık, ıyyh sırları da ortaya çıkıyor. Sonra hep bir dram, hep bir gerilim.
[h=2]9. Hemlock Grove[/h]
Biraz da korku sevenlere gelsin. Normal bir cinayetle başlasa da olaylar zinciri failin bir kurt adam çıkması ile olaylar doğaüstü bir hal alıyor. Katili bulmak ise o kadar kolay olmayacaktır. (Buraya tüyler ürpertici müzik gelecek.)
[h=2]10. Master of None[/h]
Master of None Aziz Ansari’nin stand- up gösterisine dayanarak yazılmış. Yani Aziz Ansari seviyorsanız, bir de komedi dizisi olsa da gülsek diyorsanız şans verebilirsiniz. New York’ta yaşayan 30 yaşındaki aktör “Dev”in kişisel ve mesleki hayatını konu edinen dizinin seveni çok, ona göre.
[h=2]11. Unbreakable Kimmy Schmidt[/h]
The Office sevenlerin hemen gözünün ısıracağı Ellie Kemper’ın başrolde olduğu bu dizi de komedi türünde. Geçirdiği 15 yılın ardından bağlı olduğu tarikattan kaçan Kimmy’nin maceralarına hazır olun.
[h=2]12. Arrested Development[/h]
Sonradan Netflix’e geçen Arrested Development için tek sözümüz var: “Sitcom gibi sitcom”. Zenginken darboğaza düşen Bluth ailesinin komik çileleri bir yana sıradışı aile bireylerine sonsuz harcamalar yapmaksızın nasıl yaşanabileceğini öğretmek zorunda kalan baba George Bluth’un çırpınışları bir harika dostum.
[h=2]13. The Killing[/h]
Yine sonradan Netflix’e geçen dizilerden biri olan The Killing yine cinayet, gizemlerle örülü bir korku dizisi. Sarah Linden ve Stephan Holder isimli iki polisin cinayet araştırmaları kadar kendi hayatındaki dramlar da diziyi izlettiren öğelerden.
Zira Netfix artık dünyaya açıldı! Yani Netflix artık Türkiye’de! Yani gelsin uykusuz geceler, aman sabahlar olmasınlar, hatta bazıları için “Netflix and chill”ler…
Netflix geldi gelmesine de euro bazındaki abonelik sistemi Türkiye için aynı şekilde geçerli mi olacak, şu an olmayan altyazılar ne zaman gelecek, daha da önemlisi arşivinde bulunan tüm dizileri biz de izleyebilecek miyiz gibi sorular şu an kafamızı karıştırıyor.
Ama olsun dedik, izleme ihtimalimizin bile güzel olduğu Netflix dizilerinden bazılarını listeledik. Arada Türkiye’de güzel şeyler de oluyor dostlar.
[h=2]1. Narcos[/h]
Narcos Netflix’in özel olarak hazırlamış olduğu yapımlar arasında. Dünyanın en büyük uyuşturucu kaçakçılarından Pablo Escobar‘ın hayatını anlatan dizi böylelikle gerçek hayattan uyarlama bir seri olarak karşımıza çıkıyor. Hiçbir şeyi yokken yaptığı yasa dışı işler ile servetini katlamış olan Pablo’nun peşine düşen dedektif Steve Murphy ile maceralarını nefesimizi tutarak izleyeceğiz yani.
[h=2]2. Sense8[/h]
Bilimkurgu sevenlerin keyfini gıcır yapacak Sense8 dünyanın 8 farklı yerinde yaşayan ve gizemli bir şekilde birbirleriyle bağlantıları olan 8 ayrı kişiyi konu alıyor. 8 farklı yer demişken sıralayalım: Buralar Birleşik Krallık, Seoul, Mumbai, Nairobi, Berlin, Mexico City, San Francisco ve Chicago. Her bölümde buralarda yaşayan bir karakteri yakından tanıtılırken bu 8 kişiden bazıları bir araya gelmeye çabalarken, bazıları ise birbirini öldürmeye çalışıyor.
[h=2]3. Orange Is The New Black[/h]
Bu dizimiz turuncu kıyafetlerle dolu, zira tüm dizi hapishanede geçiyor. Piper Chapman’ın 10 yıl önce üniversitedeyken tanıdığı bir uyuşturucu satıcısı olan Alex yüzünden tutuklanması ve birkaç yıllığına hapse düşmesiyle biz de demir parmaklıkların arkasına giriyor ve oradaki farklı karakterler dostluklar kurarak her şeyi en baştan sorguluyoruz.
[h=2]4. Daredevil[/h]
Bir Marvel başyapıtı ile karşı karşıyayız sayın izleyenler. Gerçek adı Matt Murdock olan Daredevil, gündüzleri avukatlık yapar, geceleri ise Daredevil karakteriyle suçlularla mücadele eder. Süpermen’in kör olanı gibi ama daha iyi. İzleyin.
[h=2]5. Jessica Jones[/h]
Daredevil izleyen bunu da izledi! Netflix’in ikinci Marvel uyarlaması, süper kahraman dizisi. Jessica Jones’cuğumuzun süper yeteneği ise kimyasal bir sızıntı sonucu oluşan insanüstü bir güce ve dirence, ses hızına yakın hızlarda uçma yeteneğine sahip olması. Sonra gelsin kötülerle savaşmalar, maceralar…
[h=2]6. Marco Polo[/h]
Tarihi dizi sevenlerdenseniz ve Muhteşem Yüzyıl’a gıcıksanız olay Marco Polo’dur. 1254’te Venedik’te başlayan bir masal gibi Marco Polo’nun yolculuğunu izlediğimiz dizinin dev bir bütçeyle, muhteşem dekor ve kostümlerle çekildiğini söyleyelim, pek spoiler vermeden sıradaki diziye geçelim.
[h=2]7. House of Cards[/h]
Frank Underwood reis! Politik dizi sevmeyenleri bile “Oha”, “Yok artık” diye müptelası yapan House of Cards’da güç ve iktidar için nelerin mübah olduğunu izleyip dönüp bir de ülkemize bakıyoruz. Kevin Spacey’in canlandırdığı Frank Underwood, ya da karıcığı Clarie’in deyişiyle Francis’in Dışişleri Bakanı olmayı beklerken babayı alması, bunun üzerine hırslanıp yoluna çıkan herkesi ezip geçmesi, önce Başkan Yardımcısı sonra da ABD Başkanı olmasını izliyoruz. Ne pis şeysin sen be politika.
[h=2]8. Bloodline[/h]
“Biz kötü insanlar değiliz, ama kötü bir şey yaptık” diyen bir aile düşünün. Ailenin yüz karası olan büyük oğul Danny geri dönünce ailenin pis, karanlık, ıyyh sırları da ortaya çıkıyor. Sonra hep bir dram, hep bir gerilim.
[h=2]9. Hemlock Grove[/h]
Biraz da korku sevenlere gelsin. Normal bir cinayetle başlasa da olaylar zinciri failin bir kurt adam çıkması ile olaylar doğaüstü bir hal alıyor. Katili bulmak ise o kadar kolay olmayacaktır. (Buraya tüyler ürpertici müzik gelecek.)
[h=2]10. Master of None[/h]
Master of None Aziz Ansari’nin stand- up gösterisine dayanarak yazılmış. Yani Aziz Ansari seviyorsanız, bir de komedi dizisi olsa da gülsek diyorsanız şans verebilirsiniz. New York’ta yaşayan 30 yaşındaki aktör “Dev”in kişisel ve mesleki hayatını konu edinen dizinin seveni çok, ona göre.
[h=2]11. Unbreakable Kimmy Schmidt[/h]
The Office sevenlerin hemen gözünün ısıracağı Ellie Kemper’ın başrolde olduğu bu dizi de komedi türünde. Geçirdiği 15 yılın ardından bağlı olduğu tarikattan kaçan Kimmy’nin maceralarına hazır olun.
[h=2]12. Arrested Development[/h]
Sonradan Netflix’e geçen Arrested Development için tek sözümüz var: “Sitcom gibi sitcom”. Zenginken darboğaza düşen Bluth ailesinin komik çileleri bir yana sıradışı aile bireylerine sonsuz harcamalar yapmaksızın nasıl yaşanabileceğini öğretmek zorunda kalan baba George Bluth’un çırpınışları bir harika dostum.
[h=2]13. The Killing[/h]
Yine sonradan Netflix’e geçen dizilerden biri olan The Killing yine cinayet, gizemlerle örülü bir korku dizisi. Sarah Linden ve Stephan Holder isimli iki polisin cinayet araştırmaları kadar kendi hayatındaki dramlar da diziyi izlettiren öğelerden.
