George of the Jungle filminde gördüğümüz o şaşkın ama bir o kadar da yakışıklı erkeği nerede görsek tanırız!
Ya da Mumya filmindeki kahraman O'Connel'ın 3500 yıllık mumyayı nasıl kumların altına gömüp esas kızı aldığını hala hatırlarız.
Evet, bugün mercek altına aldığımız isim 90'lı yılların unutulmaz filmlerinin başrolünde yer alan Brendan Fraser!
90'ların sonu ve 2000'lerin başında fırtına gibi esen Fraser çok başarılı bir aktör olmasına rağmen uzun süredir sektörde görünmüyordu.
Yeni bir filmde görünmemenin yanı sıra basına dahi görüntü vermeyen Fraser cephesinde her şey yolunda mı diye düşünürken, Venedik Film Festivali'nde ortaya çıkan Fraser hepimizi şaşırtıp mesleği için yaptıklarıyla resmen takdiri topladı!
Uzun süren sessizliğinin sebebinin Darren Aronofsky'nin The Whale filmine adapte olma süreci olduğu ortaya çıkan Fraser, Aronofsky'nin filminde obez bir karakteri canlandırabilmek için tam 200 kilo alarak 270 kilo oldu!
Pek çok aktörün yaptığı gibi teknolojinin nimetlerinden faydalanmak yerine role girebilmek için 200 kilo alan Fraser, bu hareketiyle daha şimdiden Oscar'ın en güçlü adayı olarak gösterilirken, Venedik Film Festivali'nde tam 6 dakika boyunca alkışlandı.
Hazır yeniden sektöre dönmüşken başarılı aktörün kariyer yolculuğunu şöyle bir inceleyelim dedik!
Kariyerinde Dogfight adlı romantik filmle başlayan Fraser, ilk büyük çıkışını 1997 yapımı George of the Jungle filmiyle yakalıyor!
1999-2008 yılları arasında yayınlanan üç filmden oluşan Mumya serisi ile artık herkesin gönlüne taht kuran Fraser, özellikle gişe rekorları kıran, komedi ve dram filmlerindeki başrolleriyle tanınır oluyor.
Mumya serisi ile gelen başarısını Dudley Do-Right, Monkeybone ve Blast from the Past ile taçlandıran Fraser, Looney Tunes film serisinde kendini canlandırırken, seslendirme yeteneğini de kullanarak Tazmanya Canavarı'nı seslendirdi!
Şimdilerde The Whale filmiyle tekrardan setlere dönen Fraser'ın kariyer yolculuğuna baktıysak şimdi biraz da özel hayatına değinelim.
1993 yılında Winona Ryder'ın evindeki bir barbekü partisinde tanıştığı Afton Smith'e görür görmez aşık olan Fraser, 1998 yılında dünya evine giriyor ve çiftin 3 çocuğu oluyor.
Çiftin 2007 yılında boşanması ve bu boşanmanın akabinde Fraser'ın annesini kaybetmesi, ünlü aktörü duygusal olarak epey etkiledi ve kariyerinin zirvesindeyken rol tekliflerini geri çevirmeye başladı.
Mesleğine verdiği önemden dolayı çok nadir dublör kullanan Fraser, aksiyon ve komedi rollerinde gerçekleştirdiği akrobasi hareketleri nedeniyle kısmi diz replasmanı, laminektomi ve ses teli ameliyatı da dahil olmak üzere yedi yıllık bir süre boyunca birkaç ameliyat geçirdi.
Eşiyle boşanması ve kariyerinde yaşadığı düşüş için pek çok insan Fraser için farklı iddialarda bulunsa da 2018'de yaptığı bir röportajda verdiği demeç büyük yankı uyandırdı.
2003 yazında Hollywood Yabancı Basın Birliği'nin o zamanki başkanı Philip Berk tarafından cinsel saldırıya uğradığını iddia eden Fraser, bu olayı açıklasa da Berk bu iddiayı tamamen reddetti.
Cinsel saldırıya uğramasının ardından boşanma sürecine girip bir de annesini kaybetmesinin ardından sessizliğe bürünen Fraser, tam piyasadan silindi derken Aronofsky'nin The Whale filmi ile muhteşem bir dönüş yaparak tam 6 dakika ayakta alkışlandı.
Umarız namıdiğer Rick O'Connel'ı yeni rollerle tekrardan beyaz perde de görürüz!
