[h=1]
Fujifilm İngiltere (Fujifilm Specialty Ink Systems Ltd.) İş Geliştirme Müdürü Jaime Shears, İstanbul’da düzenlenen basın toplantısında Fujifilm’in 2016 yenilikleri hakkında ipuçları verdi.[/h][h=1](İstanbul) Fujifilm Türkiye, 11 Aralık’ta Wow Hotel’de bir basın toplantısı düzenleyerek, 2016’da FESPA Digital ve Drupa fuarlarında ve Drupa sonrasında Fujifilm’in tanıtacağı yeni ürünlerle ilgili ipuçlarını basın mensuplarıyla paylaştı.[/h][h=1]Toplantıda Fujifilm Türkiye’nin on ülkeye hitap ettiği ve gerek servis ve kurulum anlamında, gerek uluslararası fuarlarda satış desteği vererek, Fujifilm Orta Doğu ve diğer yakın bölge ofislerinin faaliyetlerine katkıda bulunduğu vurgulandı. Fujifilm Türkiye Genel Müdürü Cengiz Metin, “Fujifilm Türkiye’yi bir bölge ofisi yapma yönünde çalışmalarımız var. Gerçek bir bölge ofisi olarak çalışma gayretindeyiz ve şu anda bunu yapıyoruz” diyor.[/h][h=1]Toplantıda bir konuşma yapan ve soruları yanıtlayan Fujifilm İngiltere (Fujifilm Specialty Ink Systems Ltd.) İş Geliştirme Müdürü Jaime Shears ise, “Ofset baskı ile dijital arasındaki farkı kapatmaya çalışıyoruz. Geliştirmeleri bu yönde yapıyoruz. Yeni ürünlerimizle ofsetle de rekabet alanına girmeye başladık” diyor.[/h]
[h=1]Fujifilm 2016’da yeni ürünler tanıtacak[/h]
[h=1]Basın toplantısının Fujifilm’in 2016’da açıklanacak yeni ürünleriyle ilgili haberleri paylaşmak için düzenlendiğini belirten Fujifilm Türkiye Grafik Sistemler Koordinatörü Ahmet Kocaman, “FESPA Euraisa fuarına katılmamış olmamız, Fujifilm’in geniş format dijital baskıdan uzaklaştığı anlamına gelmiyor” diyor. Kocaman şöyle devam ediyor;[/h][h=1]“2015 iyi bir yıl değildi. Türkiye’nin ekonomik olarak küçüldüğü bir yıl oldu. Bunun nedenlerini günlük olarak takip ediyoruz ve biliyoruz. Dünyada da küresel ekonomilerde daralma yaşandığını da göz önüne almamız lazım. Bu şartlar altında Fujifilm Türkiye olarak, Fujifilm’in bölgedeki gücü olma yolunda ilerliyoruz. Bu anlamda Orta Asya ülkeleri, Kafkas ülkeleri, bazı ürünlerde Balkan ülkeleri ve Orta Doğu ülkelerinde çalışmalarımız ve satışlarımız var. Fujifilm Türkiye olarak bu şekilde iç pazardaki küçülmeyi yurt dışı açılımıyla kompanse ettik.[/h][h=1]2016’da Türkiye’de büyüme olacağı yönünde beklentilerimiz var. Global ekonomilerde çok büyük değişiklikler beklemiyoruz. Bizim ekonomimiz büyüme yönünde de, küçülme yönünde de global ekonomiden farklı hareket ediyor.[/h][h=1]Fujifilm Türkiye Grafik Ürünleri olarak birkaç sektörde faaliyet gösteriyoruz. Bunlardan biri olan geniş format dijital baskıda da büyüme bekliyoruz. Belli aralıklarla beş farklı yeni ürünümüz gelecek. Fujifilm bu ürünlerle geniş format dijital baskıda ağırlığını hissettirecek.”[/h][h=1]2016’da geniş format dijital baskıda FESPA Digital fuarı ve tüm baskı teknolojilerinin sergilendiği Drupa fuarının yapılacağını hatırlatan Ahmet Kocaman, ekliyor; “Bu fuarlar da bizim için satışları arttıracak önemli etkinlikler. Bu fuarlarda Fujfilm’de de geniş format, dar format dijital baskıda ve diğer alanlarda yenilikler olacak.”[/h][h=1]Fujifilm İngiltere (Fujifilm Specialty Ink Systems Ltd.) Geniş Format İş Geliştirme Müdürü Jaime Shears, “2016’ya daha pozitif bakıyoruz”[/h][h=1]Fujifilm İngiltere (Fujifilm Specialty Ink Systems Ltd.) İş Geliştirme Müdürü Jaime Shears, basın toplantısında Fujifilm’in 2016 yenilikleri hakkında ipuçları verdi. “2016, 2015’e göre iki katı yenilik olacak” diyen Shears, şöyle devam ediyor;[/h][h=1]“2016’da Türkiye’den beklentilerimiz büyük. 2015’te beklenmedik sıkıntılarla karşılaşıldı. 2016’ya daha pozitif bakıyoruz. Bu anlamda yeni ürünlerin geliştirilmesi bu olumlu beklentilere denk geldi.[/h][h=1]Ürünler birici çeyrek, ikinci çeyrek ve üçüncü çeyrek içinde duyurulacak. Bazılarının lansmanları Drupa’da yapılacak. Bu yılki FESPA Eurasia organizasyonuna katılmamamızın nedenlerinden birisi, şu anda tanıtacak hiçbir yeni ürünümüzün olmaması. Önümüzdeki sene bazı yeni ürünler FESPA Digital ve Drupa’da açıklanacak.[/h][h=1]Tanıtılacak ürünlerimizden birisi de Inca Onset X3 serisi. Makine iki geçiş (pass) olarak baskı yapıyor. Baskı hızı son derece yükseltilmiş olan makine saatte 900 metre kare baskı yapıyor.[/h][h=1]Ofset baskı ile dijital arasındaki farkı kapatmaya çalışıyoruz. Geliştirmeleri bu yönde yapıyoruz. Yeni ürünlerimizle ofsetle de rekabet alanına girmeye başladık.[/h][h=1]Geniş format baskıda bir diğer ürünümüz yeni 3.20 m. inkjet hibrit UV baskı makinemiz. ABD’deki bir iş ortağımızla geliştirdiğimiz makinemizin hızı saatte 270 metre kare.[/h][h=1]Acuity F serisi makinemiz Avrupa’da ve dünyada büyük bir başarı yakalamıştı. Hibrit olan bu makinemiz de yenilendi. Artık sadece flatbed ve sadece rulodan çalışan modeller olarak sınıflandırılacak.[/h][h=1]Masa üstü flatbed yazıcı grubuna giriş anlamında baskı yapan, 50 x 70 cm ebat yeni bir ürünün açıklanması da ilk çeyrekte yapılacak.”[/h][h=1]Jamie Shears, henüz açıklayamayacakları bir ya da iki ürün daha tanıtacaklarını belirterek, ekliyor. “Bu yeni ürünlerin hedefi ofset ve dijital arasındaki boşluğu doldurmak olacak. Amaç, düşük tirajlı işlerde ofsetin boşluğunu doldurmak. Masa üstü dijital yazıcı, daha çok promosyon malzemeleri, cep telefonu kılıfları, anahtarlık, kupa, kalem vb. örnekler basımı için geliştirildi.”[/h][h=1]Yeni ürünler FESPA Digital, Drupa fuarları esnasında ve Drupa sonrasında tanıtılacak[/h][h=1]Fujifilm yetkilileri daha sonra soruları yanıtladılar.[/h]
[h=1]Beş ürün ne zaman çıkacak ve bunlar neler?[/h]
[h=1]A. Kocaman: Drupa öncesinde FESPA Digital fuarında, Drupa’da ve Drupa sonrasında açıklanacak ürünler var. Fujifilm’in stratejisi en üst segmentten en alt segmente, ara segmentler de dahil olmak üzere, farklı müşteri gruplarına hitap eden ürünler çıkarma yönünde. Geniş format dijital baskıda bazı müşteri profillerinin beklentileriyle tam uyuşmuyor; üst segment ürünlerimiz pahalı kalıyor; alttaki ürünlerimiz yetersiz kalıyor. Farklı segmentlere hitap eden yeni ürünler çıkacak.[/h][h=1]50 x 70’de firmalar çözüm üretmeye çalışıyorlar ama bu süreç basım dünyasının beklentilerini tam karşılanmıyor. Size göre 50 x 70 ne zaman rantabl olacak?[/h][h=1]M. Özkıray: Dijitalin belli kolaylıkları olduğu gibi zorlukları da var. Müşterilerin konvansiyonel makinelerdeki gibi bazı beklentileri var ama birçok markanın makinesi denendi; belirli başarılar ve başarısızlıklar oldu. Tahmin ediyorum 50x70 ve 70x100’de dijitalin ofset baskıcıların tam beklentilerini karşılaması, biraz daha zaman alacak. Adaptasyon süreci devam ediyor. Henüz herkesin ‘ben de bir 50x70 dijital alayım’ düşüncesinde olduğunu görmüyoruz. Hatta müşterilerin birçoğu daha ne olduğunu anlamış değil. Şu anda 50 x 70 dijitalin tam olarak ne olduğunu anlamaya çalışıyorlar.[/h][h=1]Heidelberg ile global bir iş birliğimiz var. Drupa’da bu iş birliğinin ürünleri de olacak.[/h]
[h=1]Ofset pazarına yönelik ürünlerde bir oluklu ambalaj makinesi de olacak mı?[/h]
[h=1]Jamie Shears: Yeni Inca Onset X3 aynı zamanda oluklu baskısına yönelik bir makine. Tabaka baskı yapacak ve 1.60 x 3.14 m baskı ebadı var.[/h]
[h=1]Fujifilm önümüzdeki dönemde UV ve endüstriyel baskı alanlarından hangisinde daha çok gelişme kaydetmeyi bekliyor?[/h]
[h=1]J. Shears: Geliştirmeyi daha çok kaliteyi yükseltmek ve maliyeti düşürmek amacıyla yapıyoruz. Ofset tarafında, endüstriyel alanda ambalaja doğru bazı geliştirmeler olacak. Tabii burada gıda ambalajı ve çevre mevzuatına uygun standartlarda geliştirmeler yapılması lazım. Niyetimiz ambalaja biraz daha fazla girmek; dolayısıyla, her çeşit malzemeye baskı avantajı olan UV baskı tarafında geliştirmeler daha fazla olacak. UV’nin önü çok daha açık.[/h]
[h=1]Tek geçiş (Single pass) ve çoklu geçiş (Multiple pass) konusunda Fujifilm’in yaklaşımı nedir?[/h]
[h=1]J. Shears: Tek geçiş teknolojisinin de pazarda yeri var ve bu alanda geliştirmeler olacak ama eğilim çoklu geçiş sistemine doğru. Tek geçişin en önemli sorunu maliyet. Tek geçişin inkjete bağlı başka sorunları da var. Elinizde 80 metre kare hızda baskı yapan bir makineniz varsa ve baskı kafasındaki bir iki nozul tıkanmışsa, makineyi durdurana kadar geçen zamanınız 20 metre ise, bu fireden kurtulunmaya çalışıyor. İnkjeti tek geçiş sisteminde kontrol altına almaya çalışmak sıkıntılı bir süreç.[/h][h=1]Çok geriye değil, on sene öncesine baktığımızda inkjette saatte 25 metre kare hızlardan bahsediliyordu. Şu anda gelinen hız, saatte 900 – 1000 metre kare... Tek geçişe geçmek için mevcut baskı kafalarının da biraz daha geliştirilmesi gerekiyor.[/h]
[h=1]Üç boyutlu baskı için bir gelişme var mı?[/h]
[h=1]J. Shears: Fujifilm endüstriyel üreticilere kafa üretiyor. ABD’de bir kafa üreticisini satın aldık ama henüz geliştirilmiş bir ürün yok.[/h]
[h=1]Fujifilm Türkiye’nin Türkiye dışındaki operasyonlarını biraz açar mısınız? Nerelere, ne kadar uzanacaksınız? Etki alanınız ne olacak?[/h]
[h=1]Cengiz Metin: Konumuz geniş format dijital baskı olduğu için o alandaki konumumuzu açıklayayım; çünkü her alandaki ülkeler farklı. Geniş format baskıda Azerbaycan ve Gürcistan zaten önceden vardı. Orta Asya ülkeleri Kazakistan, Özbekistan ve diğer Türki Cumhuriyetler dahil oldu. Toplam 10 ülkeye hitap ediyoruz. İki Kafkas ülkesi ve beş Orta Asya ülkesine bazı ürünlerde spot satış yaptığımız Balkan ülkeleri de katılıyor. Ayrıca zaman zaman Ermenistan ile çalışıyoruz. Orta Asya en çok gelişen bölge. Kazakistan’a bir UV baskı makinesi kurulumu yaptık. Bölge dağıtım kanalları geliştiriyoruz.[/h]
[h=1]Orta Doğu ve Kuzey Afrika’da faaliyetiniz var mı?[/h]
[h=1]C. Metin: Fujifilm Orta Doğu bu bölgelere bakıyor. Biz de farklı bir destek veriyoruz. Burada bir bölge ofisi oluşturmaya çalışıyoruz. Fujifilm’in bölge müdürlükleri genellikle ‘back-office’ (müşteriyle doğrudan ilgisi olmayan işlerin yapıldığı ‘arka oda’) tarzındadır; bizim farkımız sahada olmamız... Sistemler kuruyoruz ve saha desteği sağlıyoruz. Fas’ta, Ürdün’de kurulumlar yaptık; destek istendi, Estonya’da da kurulum yaptık. Fujifilm Türkiye’yi bir bölge üssü yapma yönünde çalışmalarımız var. Gerçek bir bölge ofisi olarak çalışma gayretindeyiz ve onu da şu anda yapıyoruz. Servis tarafında da satışta da destek oluyoruz. Özellikle uluslararası fuarlarda satış desteği veriyoruz. Ama bizi besleyen şu anda on ülke var.[/h]
[h=1]Fujifilm Türkiye kurulduğundan bu yana kadro yapısı nasıl değişti?[/h]
[h=1]C. Metin: Kurulduğumuzda endoskopi bölümümüz yoktu; o ayrı bir firmaydı. Daha sonra onu da birleştirdik ve Fujifilm Türkiye tek şirket oldu. Kadroda ciddi bir genişleme oldu. Matbaa, fotoğraf alanında da bölgenin genişlemesiyle beraber kadro genişledi. Diğer ülkeleri farklı sektörlerde de kapsıyoruz.[/h]
[h=1]Ciro konusunda gelişmeler ne yönde?[/h]
[h=1]C. Metin: İlk baştan bir hedef koymuştuk. O hedefler dahilinde gidiyoruz diyebiliriz. Bu yıl bütçe dönemimiz Mart ayında bitecek ama şu anda görünen bütçenin üzerindeyiz. Bize konulan hedeflerin üzerine çıkabiliyoruz.[/h]
[h=1]Bu hedefler ne kadar gerçekçi? Türkiye birçok şirket için dikkat çeken bir hale geldi. Türkiye’ye gelen ve operasyonlarını kendileri yürüten şirketler var ve hep duyduğumuz, hedefler yüksek tutuluyor ve satış ekipleri üzerinde büyük bir baskı var. Bu baskıyı ne kadar hissediyorsunuz, hedefler ne oranda realize olabilir?[/h]
[h=1]C. Metin: O baskıyı biz özellikle Türkiye pazarında yaşanan düşüş esnasında diğer ülkelere açılırken yaşadık. Özellikle dijital kamerada politikamızı değiştirdik. Perakende sektöründe kendi mağazalarımızı açtık. Beşinci mağazamız açıldı. Diğer ülkeler önemli bir politikaydı. Bu baskıyı bir anlamda diğer ülkelere yaydık. Gelişim alanları zaten belli. Ya küçüleceksiniz, ya da yeni pazarlar arayacaksınız. Biz bunların hepsini yapıyoruz. Yeni ürünler de sunuyoruz. Bazen tamamlayıcı – Fujifilm markalı olması şart değil – ürünler de sağlıyoruz. Paket çözüm sunmaya çalışıyoruz. Fujifilm Türkiye göz bebeği bir merkez oldu. Başkanımız Orta Doğu’nun da başkanı. Fujifilm Türkiye bir açılış kapısı oldu. Orta Doğu ve Kuzey Afrika ülkelerine kurulum desteği de veriyoruz.[/h][h=1]A.Kocaman: Mürekkep tarafında da Fujifilm Sericol’ü satın almıştı; mürekkepte de sürekli geliştirmeler var. ABD’de Fujifilm bir mürekkep firmasını satın almıştı ve tekstil mürekkepleri üretimine başlıyorlar. İngiltere’deki ve Hindistan’daki mürekkep fabrikalarında UV ve serigraf mürekkepleri de var. Dar format dijital makineler için de mürekkepler geliştiriliyor. Fujifilm’in mürekkep konusunda ciddi Ar-Ge çalışmaları var. JetPress makinelerindeki kafa ve mürekkep teknolojisini geniş formata da uygulamasını ve o alanda da önemli gelişmeler olmasını bekliyoruz.[/h]
[h=1]Fujifilm dünya genelinde cirosunun en büyük kısmını dört ana koldan hangi alanda sağlıyor?[/h]
[h=1]C.Metin: Global olarak Fuji Xerox’tan % 47’si geliyor. Doküman çözümleri alanındaki Fuji Xerox sadece Uzak Doğu’daki yapılanma. Bizim grubumuz Fujifilm Holdings çatısı altında yer alıyor. Burada görüntüleme çözümleri (fotoğraf kağıtları, filmler, inkjet kağıtları, laboratuvar cihazları, foto kimyasalları vb.) (% 15) ve enformasyon çözümleri (% 38) yer alıyor. Yüzde 53’ü bunlar teşkil ediyor. Bunlar içerisinde en büyük alan enformasyon çözümleri... Yüksek fonksiyonlu malzemelerle ilgili bir bölüm var. Endüstriyel filmlerle ilgili çalışmaları var. Boru hatlarının kurulması ve kontrolüyle ilgili sistemlerimiz var. Ayrıca büyük veri arşivlemeyle ilgili data teypleriyle ilgili bir bölümümüz de var. Grafik ve medikal sistemler dahil bunların hepsi enformasyon bölümü altında yer alıyor.[/h]
[h=1]Geniş format alanındaki gelişmeleri, özellikle UV baskıda Anadolu’ya ne kadar taşıyabiliyorsunuz?[/h]
[h=1]C.Metin: Halen Anadolu’nun büyük illerinde varız. Yeni dönemde daha da yayılmacı olacağız. Kayseri, Antalya ve Adana’da duvar kağıdı, fotoğraf vb. baskıları yapan müşterilerde makinelerimiz var.[/h][h=1]Kopyalama merkezleri farklı ve yeni iş alanları yaratma peşindeler ve doküman dışında işler basabilecekleri makineler arıyorlar. Onlar da müşteri profilimizde yer alıyorlar. Kapı, pencere, deri gibi farklı endüstriyel uygulamalara yönelenler için yatay büyüyen bir sektör var. Ürünlerimizle müşterilerin farklı iş alanlarında yapabilecekleri değişik işler için hayallerini gerçekleştirmelerine yardımcı oluyoruz.[/h]
[h=1]Hep söylenen bir şey var: Dijitalle birlikte konvansiyonelde gerileme var. Bu pek doğru değil. Teknolojinin getirdiği bir hız var ve yüksek tirajları da hızla eritmek mümkün. Bunun sonucu olarak aynı sayıda işletmeyi ayakta tutmak mümkün değil deniyor. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?[/h]
[h=1]C. Metin: Konvansiyonel baskı biraz geriye gidiyor ama bu gerileme çok dramatik değil. 2008’de biraz elenme gördük. Bu dönemde daha az sayıda, sağlam işletmeler var. Sıkıntılı fazla işletme görmüyoruz. Ama yatırım yapamıyorlar. Yatırım konusunda biraz daha derin düşünmeye başladılar.[/h][h=1]A. Kocaman: Bir işletmenin öncelikli hedefi kalite olmak zorunda. Tüketici de bu konuda daha bilinçli. Önemli bir konu da, çevre... Çevreye zarar vermeyen ürünleri kullanma konusunda gelişmeler var. Artık çevreye ne kadar ayak izi bıraktığımız da önemli. Önümüzdeki dönemde çevreyi de dikkate almak durumundalar. Artık daha kalitesiz ve hacimli üretim yapmak yerine, daha az ama kaliteli üretim yapmak önem kazanacak. Biz ülke olarak Avrupa’yı takip ediyoruz. Avrupa’da bu trend daha önce başlamıştı ve Türkiye’de de böyle olacak. Halen var olan kalitesiz ve düşük bütçeli işler Türkiye dışındaki ülkelere, Çin’e gidebilir. Bu Türkiye için çok büyük kayıp değil. Çünkü Türkiye’de basılıp, yurt dışına giden işler de var. Kalite beklentisi olan ülkelere bilgiye dayalı, kaliteli işler basılıp gönderiliyor. Ambalaj üretiminde İngiltere’nin ardından, hatta Almanya ile yarışan ambalaj üreticilerimiz var. Bu firmalar kaliteli ve çevreye duyarlı malzemeler kullanmak zorundalar. Türkiye’de bir de metal – teneke ofset baskı da var. İspanya ve İtalya ile birlikte Avrupa’da ilk üçe girebiliyoruz. Kalite beklentisi yüksek olan, kreatif işlerin basıldığı bir sektör. Bu sektör ile iş birliğimizi arttırmak için KASAD ve diğer derneklerle ortak aktivitelerimiz olacak. KASAD seminerimiz 27 Ocak’ta yapılacak. Geniş format ve diğer alanlarda da değişik illerde seminerlerimiz olacak.[/h]