Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Günün Hadis-i Şerifi (10.08.2011)
Ebu Hureyre'nin (r.a.) bildirdiğine göre: Allah Resulü (a.s.):
"Sizden biriniz Cuma'dan bir gün önce veya bir gün sonra oruç tutmadıkça sakın yalnızca Cuma günü oruç tutmasın" buyurmuştur.
Günün Hadis-i Şerifi (11.08.2011)
Hazreti Ebû Hureyre (radıyallâhu anh)’ın rivayet ettiğine göre, Ruh-u Seyyidi’l-Enâm (aleyhi elfü elfi salâtin ve selâm) Efendimiz şöyle buyurmuştur:
Kıyamet günü, kulun hesaba çekileceği ilk ameli onun namazıdır. Eğer namazı düzgün olursa, kurtuluşa erer ve mükafatını alır; namazının hesabını veremezse, hüsrana düşer ve perişan olur. Şayet farzlarından bir şey noksan çıkarsa, Rabb-i Rahim (azze ve celle) “Kulumun nâfile namazları var mı, bakın?” buyurur. Böylece, farzın eksikleri nafilelerle tamamlanır. Sonra diğer amelleri de bu şekilde hesaba tabi tutulur.
Günün Hadis-i Şerifi (12.08.2011)
Hazreti Ebû Hüreyre (radıyallahü anh)’ın rivayet ettiği bir hadis-i şerifte her ifadesi lâl ü güher Efendiler Efendisi şöyle buyurur:
Sahip olduğunuz imkanlar açısından durumu sizden daha iyi olanlara değil, daha fenâ durumda bulunanlara bakın. Zira bu (bakış zaviyesi) Allah’ın nimetlerini hafife almamanız için en uygun yoldur.
Günün Hadis-i Şerifi (13.08.2011)
Sahabe-i güzîn Efendilerimizden Abdullah İbn-i Selâm (radiyallahü anh) Peygamber Efendimiz (aleyhissalâtü vesselam)’ın şöyle dediğini nakleder:
“Ey İnsanlar! Selamı aranızda yaygın hale getirin.. Sofranız herkese açık olsun, çokça ikram edin..
sıla-ı rahimde de kusur etmeyin.. bir de insanların uykuya daldıkları anlarda, gecelerin karanlığını namazla delin.. böylece selametle Cennet’e girin!.”
Günün Hadis-i Şerifi (16.08.2011)
Hazreti Ebû Hüreyre (radıyallâhu anh)’ın rivayet ettiğine göre, Ruh-u Seyyidi’l-Enâm (aleyhi elfü elfi salâtin ve selâm) Efendimiz şöyle buyurmuştur:
Kim bir mü'minin dünyevî sıkıntılarından birini giderirse, Allah Teâlâ da onun Kıyamet gününe ait meşakkatlerinden birini giderir. Kim darda kalmış bir insana kolaylık gösterirse, Cenâb-ı Allah da onun hem dünyadaki hem de ahiretteki işlerini kolaylaştırır. Kim bir müslümanın ayıbını örterse, Allah (celle celalühu) da onun kusurlarını gizler, onu dünyada ve âhirette rezil rüsvay olmaktan muhafaza eder. Bir mü’min, kardeşinin yardımına koştuğu müddetçe, Mevlâ-yı Müteâl’de onun yardımcısı olur.
Cenâb-ı Allah, ilim tahsil etmek maksadıyla yola çıkan kimseyi sonu varıp Cennet’e ulaşan yollardan birine dahil eder ve o yolda yürümeyi o kimseye kolaylaştırır. Bir grup insan, Allah'ın kitabını okumak, aralarında tedris etmek ve Cenâb-ı Hakk’ın kelamından O’nun marziyatını öğrenmek üzere Allah Teâlâ'nın evlerinden herhangi birinde toplanırsa, müzakere esnasında üzerlerine mutlaka sekîne iner, rahmet onları her yandan kuşatır, melekler çevrelerini sarar ve Mevlâ-yı Müteâl, huzurunda bulunan mukarreb meleklere onlardan bahseder.
Ne var ki, bir kimse amellerindeki kusurlar yüzünden yavaşlar ve ilim yolunda geride kalırsa, soyu-sopu ve ecdadının fazileti onu hızlandıramaz; öyleyse, hiçkimse nesebine güvenip de salih amelleri ihmal etmemelidir.
Sahabe efendilerimizin en önde gelenlerinden insanlığın yüz akı, adalet timsali Hazreti Ömer (radıyallahü anh)’ın rivayet ettiği bir hadis-i şerifte, Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi vesellem) şöyle buyurmuşlardır:
Cennetin en güzel yerini isteyen kimse cemaate sımsıkı sarılsın!
Günün Hadis-i Şerifi (19.08.2011) Abdullah b. Ömer (radiyallahü anh)’ın rivayet etmiş olduğu bir hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi vesellem) şöyle buyurmuşlardır:
İçinizden kime dua kapısı açılmışsa, ona rahmet kapıları açılmış demektir.
Günün Hadis-i Şerifi (20.08.2011) Şeddâd ibn Evs (radıyallahü anh) hazretlerinin naklettiği bir hadis-i şerifte, Kainatın Medar-ı İftiharı Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyuruyor:
Akıllı kimse, sürekli kendi nefsini sorgulayan ve durmadan ölüm ötesi hayat için çabalayandır. Nefsini hevâsının peşinde koşturan ve buna rağmen Allah Teâlâ’dan beklentileri olan kimseye gelince o zavallının tekidir.
(Tirmizi, Kıyame,25; İbn Mace, Zühd, 21; Müsned, 4/124)
Günün Hadis-i Şerifi (21.08.2011)
Hz. Aişe'nin (r.ah.) naklettiğine göre: Resulüllah (a.s.): "Kadir gecesini Ramazanın son on günü içinde arayınız" buyurmuştur.
Günün Hadis-i Şerifi (22.08.2011) Sahabe efendilerimizin önde gelenlerinden Abdullah ibn Ömer’in (radıyallahü anh) rivayet ettiği bir kudsî hadis-i şerifte, Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi vesellem) şöyle buyurmuştur:
“Mü’minin şeref ve itibarı, gecelerini ibadetle geçirmesinde; izzet ve haysiyeti de, gönül tokluğu içinde bulunup insanlara el açmamasındadır.”
Günün Hadis-i Şerifi (23.08.2011) Sahabe efendilerimizin önde gelenlerinden Abdullah ibn Ömer’in (radıyallahü anh) rivayet ettiği bir hadis-i şerifte, Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi vesellem) şöyle buyurmuştur:
Çok konuşanın çok kusuru, çok kusuru olanın da çok günahı olur. Günahları çok olanın da –tevbe ve istiğfarla onları temizlemediği takdirde– hakkı ateştir. Onun için kim Allah’a ve ahiret gününe iman ediyorsa ya hep hayır konuşsun ya da sussun!..
Günün Hadis-i Şerifi (24.08.2011) Hazreti Enes b. Mâlik (radıyallahü anh)’ın rivayet ettiği bir hadis-i şerifte Allah Rasûlü (aleyhissalatü vesselam) şöyle buyurmuştur:
İman iki kısımdan müteşekkil bir bütündür; onun bir yarısını sabır, diğer yarısını da şükür oluşturur.
Günün Hadis-i Şerifi (25.08.2011) Ebu Zerr (radiyallahü anh) hazretleri Peygamber Efendimiz (aleyhissalatü vesselam)’ın şöyle buyurduğunu rivayet etmektedir:
"Nerede bulunursan bulun, Allah’tan kork ve hep takva duygusu içinde ol! Bir günaha düşmüşsen, arkasından hemen bir iyilik yap ki, o günahı siliversin. İnsanlarla olan muamelelerinde de güzel ahlâktan hiç ayrılma!"
Günün Hadis-i Şerifi (26.08.2011) Hz. Âişe radıyallahu anhâ Kadir Gecesi'nin nasıl ihya edileceğini Hz. Peygamber'e sormuş, O da
"Allah'ım! Sen affedicisin, affı seversin, beni affet! de." şeklinde cevap vermiştir
Günün Hadis-i Şerifi (27.08.2011) Hazreti Câbir (radıyallahü anh) hazretlerinin naklettiği bir hadis-i şerifte Kainatın Medar-ı İftiharı Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyuruyor:
Kul namazı da terketti mi, işte o zaman küfürle arasında hiçbir perde kalmamış demektir.